İş Sağlığı ve Genel Müdürlüğü (İSGGM) Sık Sorulan ALO 170 Soruları

1.BÖLÜM2.BÖLÜM3.BÖLÜM4.BÖLÜM5.BÖLÜM6.BÖLÜM


İşyerlerinde destek elemanı görevlendirilmesi nasıl gerçekleştirilir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 18.06.2013 tarih ve 28681 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik, 22.05.2002 tarihli ve 24762 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İlkyardım Yönetmeliği
 
AÇIKLAMA
18.06.2013 tarih ve 28681 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmeliğinin 11’inci maddesinde:  
“MADDE 11 – (1) İşveren; işyerlerinde tehlike sınıflarını tespit eden Tebliğde belirlenmiş olan çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 30 çalışana, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 40 çalışana ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 50 çalışana kadar;  
a) Arama, kurtarma ve tahliye, b) Yangınla mücadele,  
konularının her biri için uygun donanıma sahip ve özel eğitimli en az birer çalışanı destek elemanı olarak görevlendirir. İşyerinde bunları aşan sayılarda çalışanın bulunması halinde, tehlike sınıfına göre her 30, 40 ve 50’ye kadar çalışan için birer destek elemanı daha görevlendirir.  
(2) İşveren, ilkyardım konusunda 22/5/2002 tarihli ve 24762 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İlkyardım Yönetmeliği esaslarına göre destek elemanı görevlendirir.” hükmü bulunmaktadır. Buna göre arama, kurtarma ve tahliye için bir, yangınla mücadele için bir olmak üzere iki eleman, ayrıca ilkyardım konusunda da İlkyardım Yönetmeliği’nde belirtilen sayı kadar personel görevlendirilmesi gerekmektedir.  
Ancak, işyerinin çalışan sayısı 10’dan az ise ve az tehlikeli sınıfta yer alıyorsa aynı Yönetmeliğin aynı maddesinin beşinci fıkrasına göre “10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde birinci fıkrada belirtilen yükümlülüğü yerine getirmek üzere bir kişi görevlendirilmesi yeterlidir.” hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla bu işyerlerinde; arama, kurtarma, tahliye ve yangınla mücadele için iki kişi yerine bir kişinin görevlendirilmesi yeterlidir.

İşyerlerinde risk değerlendirmesi yapabilecek iş güvenliği uzmanları kimlerdir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği
 
AÇIKLAMA
29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 6’ncı maddesinde:  

“Risk değerlendirmesi ekibi
MADDE 6 – (1) Risk değerlendirmesi, işverenin oluşturduğu bir ekip tarafından gerçekleştirilir. Risk değerlendirmesi ekibi aşağıdakilerden oluşur.
a) İşveren veya işveren vekili.
b) İşyerinde sağlık ve güvenlik hizmetini yürüten iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimleri.
c) İşyerindeki çalışan temsilcileri.
ç) İşyerindeki destek elemanları.
d) İşyerindeki bütün birimleri temsil edecek şekilde belirlenen ve işyerinde yürütülen çalışmalar, mevcut veya muhtemel tehlike kaynakları ile riskler konusunda bilgi sahibi çalışanlar.  

(2) İşveren, ihtiyaç duyulduğunda bu ekibe destek olmak üzere işyeri dışındaki kişi ve kuruluşlardan hizmet alabilir.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, işyerinin iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimi çalıştırma yükümlülüğü başlamış ise; risk değerlendirmesi ekibinde işyerinin çalışanları arasından atanan ya da dışarıdan İSG-Katip üzerinden sözleşme yapılan bir iş güvenliği uzmanı veya yetkilendirilmiş ortak sağlık ve güvenlik birimince işyerine İSG hizmeti sunmak üzere sözleşme yapmış iş güvenliği uzmanlığı ile işyeri hekiminin söz konusu çalışma içerisinde bulunması şarttır.  

Ancak işyerinde iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimi çalıştırma yükümlülüğü henüz başlamamış ise; risk değerlendirmesi ekibinde yukarıdaki maddenin (b) bendinde sayılanlar bulunmaksızın maddede sayılan diğer kişiler ile ekip kurulur ve bu ekip söz konusu çalışmayı yürütür. Bununla birlikte, risk değerlendirmesi yapılacak işyeri ile herhangi bir bağı olmayan bir iş güvenliği uzmanı, işyerinde yukarıda belirtilen yönetmelik hükümleri uyarınca kurulacak ekibe ancak danışmanlık yapabilir. İşveren talep ettiği takdirde aynı maddenin ikinci fıkrası kapsamında, kurulan ekibe destek olmak, çalışmanın nasıl yapılacağı hususunda ekibe yardım etmek üzere dışarıdaki işyerlerinden/kişilerden hizmet alabilir.

Apartmanlar için de risk değerlendirmesi yapılması yükümlülüğü mevcut mudur?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği
 
AÇIKLAMA
İşyerlerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin; çalışanlara, işyerine ve çevresine verebileceği zararların ve bunlara karşı alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla risk büyüklüğünün tahmin edilmesi ve riskin kabul edilip edilemeyeceği konusunda karar vermeye yönelik kapsamlı bir çalışma olan risk değerlendirmesi 6331 sayılı Kanun gereğince en az bir çalışanı bulunan (apartmanlar dahil) tüm işyerleri için yasal bir zorunluluktur.  
Bununla birlikte, 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğinde risk değerlendirilmesinin nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirileceği, hangi adımların izleneceği, nasıl dokümante edileceği gibi hususlar ayrıntılı olarak yer almaktadır. Bu kapsamda, apartmanlar da dahil çalışanların bulunduğu her çalışma ortamı için risk değerlendirmesi yapılması gerekmektedir.

Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimini verebilecek iş güvenliği uzmanları kimlerdir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 15.05.2013 tarihli ve 28648 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik
 
AÇIKLAMA
15.05.2013 tarihli ve 28648 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 13’üncü maddesinde:  

“Eğitimi verebilecek kişi ve kuruluşlar
MADDE 13 – (1) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri;  

a) İşyerinde görevli iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimleri tarafından,
b) İşçi, işveren ve kamu görevlileri kuruluşları veya bu kuruluşlarca kurulan eğitim vakıfları ve ortaklaşa oluşturdukları eğitim merkezleri, üniversiteler, kamu kurumlarının eğitim birimleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile Bakanlıkça yetkilendirilmiş eğitim kurumları ve ortak sağlık ve güvenlik birimleri tarafından, eğiticilerin Ek-1’deki eğitim programında yer alan konulara göre uzmanlık alanları dikkate alınarak belirlenmesi kaydıyla verilir.” hükmü yer almaktadır. Buna göre işyerinde çalışanlara verilecek iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin, eğitimlerin verileceği işyerinin çalışanı niteliğinde olan bir iş güvenliği uzmanı tarafından veya işyerinin hizmet aldığı ortak sağlık ve güvenlik biriminin iş güvenliği uzmanı tarafından verilmesi gerekmektedir.

Periyodik kontrol yapmaya yetkili kişiler kimlerdir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 25.04.2013 tarihli ve 28628 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği
 
AÇIKLAMA
25.04.2013 tarihli ve 28628 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği’nin 4’üncü maddesi, periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişiyi; “Bu Yönetmelikte belirtilen iş ekipmanlarının teknik özelliklerinin gerektirdiği ve EK-III’te yer alan istisnalar saklı kalmak kaydıyla ilgili branşlardan mühendis, tekniker ve yüksek teknikerler” olarak tanımlamaktadır. Yönetmeliğin Ek-III’ünde ise periyodik kontrollere tabi iş ekipmanlarının hangi branşlardaki mühendisler ve teknikerler tarafından yapılacağı belirtilmektedir. Yönetmeliğin periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişilerin bildirimi ile ilgili 13 üncü maddesi 25 Nisan 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.

Devlet memurlarının iş güvenliği uzmanlığı yapabilme durumu nasıldır?

İLGİLİ MEVZUAT
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
 
AÇIKLAMA
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi çalışanlar, Kanun hükümleri gereğince özel sektöre ait işyerlerinde çalışamazlar. Devlet memuru veya kamu görevlisi olup iş güvenliği uzmanlığı sertifikasına sahip olanlar, 6331 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin yedinci fıkrasına istinaden kamu kurum ve kuruluşlarında iş güvenliği uzmanı olarak görev alabilirler.

Özel sektöre ait işyerlerinde 6331 sayılı Kanun uyarınca iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirilmesine ilişkin yürürlük tarihleri nedir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
 
AÇIKLAMA
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 38 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde aşağıdaki hüküm bulunmaktadır:  

“MADDE 38 – (1) Bu Kanunun;  

a) 6 ve 7 nci maddeleri;
1) 4857 sayılı İş Kanununun mülga 81 inci maddesi kapsamında çalışanlar hariç kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/7/2016 tarihinde,
2) 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/1/2014 tarihinde,
3) Diğer işyerleri için yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra,
b) 9, 31, 33, 34, 35, 36 ve 38 inci maddeleri ile geçici 4, geçici 5, geçici 6, geçici 7 ve geçici 8 inci maddeleri yayımı
tarihinde,
c) Diğer maddeleri yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra,  

yürürlüğe girer.” Buna göre özel sektör işyerleri için iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli bulundurma yükümlülüğü;  

• 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/7/2016 tarihinde,
• 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/1/2014 tarihinde,
• Diğer işyerleri için 30/13/2012 tarihinde yürürlüğe girer.

Özel sektöre ait işyerlerinde 6331 sayılı Kanun uyarınca diğer yükümlülüklere ilişkin yürürlük tarihleri nedir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
 
AÇIKLAMA
Aşağıda sıralanan hususlar Kanun kapsamındaki tüm işyerleri için 30.12.2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır:  

• Çalışma ortamında bulunan risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılması,
• İş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapılması,
• Acil durumların olumsuz etkilerinden korunmak üzere gerekli ölçüm ve değerlendirmelerin yapılması,
• Acil durum planlarının hazırlanması,
• Çalışanların işyerinde maruz kalacakları sağlık ve güvenlik risklerini dikkate alarak sağlık gözetimine tabi tutulmaları,
• Çalışanların bilgilendirilmesi,
• Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almalarının sağlanması, çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması,
• Çalışan temsilcisinin görevlendirilmesi,
• Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulunun oluşturulması,
• İş kazaları ve meslek hastalıklarının bildirimi.

Kamu kurumlarının, çalışanları için iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sağlama yükümlülüğü var mı?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
 
AÇIKLAMA
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile getirilmiş olan çalışan tanımıyla; kamu veya özel sektör ayrımı yapılmaksızın çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm istihdam edilenler Kanun kapsamına alınmıştır. İşverenin genel yükümlülükleri, Kanunun özellikle 4 üncü maddesinde düzenlenmiş olup diğer maddelerde de işverenler için yükümlülükler bulunmaktadır. Bu bağlamda, Kamu kurumlarındaki çalışanlar için de idarenin, yürürlük tarihlerini dikkate alarak, iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sağlama yükümlülüğü mevcuttur.

Kamu kurumlarında, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirilmesine ilişkin yürürlük tarihleri nedir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu
 
AÇIKLAMA
12.07.2013 tarihli ve 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yapılan değişiklikle birlikte iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile ilgili olarak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 38 inci maddesinin kamu kurumları için yürürlük tarihleri aşağıda belirtilmiştir:  

1. 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında elliden az çalışanı olan kamu kurumları için 01.07.2016 tarihinden itibaren başlayacaktır.  

2. 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında devamlı olarak elli ve daha fazla çalışanı olan kamu kurumları için tehlike sınıfına bakılmaksızın, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırma yükümlülüğü 02.08.2013 tarihinden itibaren başlamıştır.  

3. Sayı sınırı olmaksızın kamu kurumlarındaki 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olmayan diğer çalışanlar için iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırma yükümlülüğü 01.07.2016 tarihinden itibaren başlayacaktır.

Kamu kurumlarında, 6331 sayılı Kanun uyarınca diğer yükümlülüklere ilişkin yürürlük tarihleri nedir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
 
AÇIKLAMA
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile getirilmiş olan çalışan tanımıyla; kamu veya özel sektör ayrımı yapılmaksızın çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm istihdam edilenler Kanun kapsamına alınmıştır. İşverenin genel yükümlülükleri, Kanunun özellikle 4 üncü maddesinde düzenlenmiş olup diğer maddelerde de işverenler için yükümlülükler bulunmaktadır.  

6331 sayılı Kanun; 30.12.2012 tarihinden itibaren bütün işverenlere aşağıda özetlenen yükümlülükleri getirmiştir:  

İşyerinde risk değerlendirmesi yapılması, (Md. 10)
Acil durum planlarının hazırlanması, yangınla mücadele ve ilk yardım çalışmalarının yapılması, (Md. 11)
Tahliye planının yapılması, (Md. 12)
İş kazası ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildiriminin yapılması, (Md. 14)
Sağlık gözetiminin gerçekleştirilmesi, (Md. 15)
Çalışanların bilgilendirilmesi, (Md. 16)
Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin verilmesi, (Md. 17)
Çalışan temsilcisinin/temsilcilerinin görevlendirilmesi, (Md. 20) .
Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurulması, (Md. 22)
Diğer işverenler ile İSG çalışmalarında koordinasyonun sağlanması, (Md, 23)  

Kısaca 6331 sayılı Kanunda geçiş süresi tayin edilen 6 ve 7 inci maddesi dışında belirlenen işveren yükümlülüklerinin tamamına ve alt düzenlemelerle getirilen yükümlüklere kamu kurumları da uymak zorundadır.





Aynı işverene ait işyerlerinde İSG hizmetlerinin organizasyonu nasıl gerçekleşir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik, 20.07.2013 tarihli ve 28713 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik
 
AÇIKLAMA
6331 sayılı Kanun’da tanımlanan işyerleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna tescil yapıldığı şekliyle esas alınır. Bu nedenle, SGK tescil numarası farklı her bir birim için tehlike sınıfı ve çalışan sayısı ayrı ayrı belirlenerek 6331 sayılı Kanun’dan doğan yükümlülükler bu birimlerin her biri için yerine getirilmelidir.  

Bununla birlikte, aynı işyerine bağlı ve aynı SGK sicil numarasına sahip olmak üzere farklı yerlerde alt birimleri olan kurumlar öncelikle işyeri sicil numarasının karşılık geldiği işyeri tehlike sınıfını belirlemeli ve çalışan sayısı hesabında alt birimler de dahil bütün çalışanların toplam sayısını almalıdır. Buna göre, 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik ile 20.07.2013 tarihli ve 28713 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin 12’nci maddeleri uyarınca iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli sayısı belirlenerek görevlendirme yapılır. Tam süreli istihdam gerekmediği hallerde, çalışan sayılarına göre işyerinin ihtiyacını karşılayan sayıda iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli; alt birimlere, merkezden bu hizmeti verebilir veya her bir alt birim kendi bünyesinde de bu kişileri istihdam edebilir.

Risk değerlendirmesi dokümanlarının Bakanlığa bildirimi nasıl gerçekleşir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 29/12/2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği
 
AÇIKLAMA
29/12/2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği uyarınca gerçekleştirilen risk değerlendirmeleri, söz konusu Yönetmeliğin “Dokümantasyon” başlıklı 11 nci maddesinde belirtilen hususlara uygun şekilde dokümante edilmelidir.  

Diğer taraftan, aynı Yönetmeliğin “Risk değerlendirmesi ekibi” başlıklı 6 ıncı maddesinde yer alan hüküm uyarınca bahsi geçen dokümanın yine aynı maddede sayılan kişilerden oluşan bir ekip tarafından hazırlanmış olması, dokümanın sayfalarının numaralandırılarak, gerçekleştiren kişiler tarafından her sayfasının paraflanıp, son sayfasının imzalanması ve denetimlerde gösterilmek üzere işyerinde saklanması gerekmekte, ayrıca herhangi bir kuruma gönderilmesinde gerek bulunmamaktadır.

İş güvenliği uzmanlarının istihdam biçimleri nelerdir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik
 
AÇIKLAMA
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na ve 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğe göre bir işyerinde iş güvenliği uzmanı olarak hizmet verecek kişilerin ya o işyerinin çalışanı olması ya da ortak sağlık ve güvenlik birimi çalışanı olarak görevlendirilmesi gerekmektedir. Serbest meslek makbuzu keserek iş güvenliği uzmanlığı yapılamaz.

Kimler mesleki eğitim almalıdır?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 13.07.2013 tarihli ve 28706 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmelik, 15.05.2013 tarihli ve 28648 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik.
 
AÇIKLAMA
13.07.2013 tarihli ve 28706 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmeliğin 5’inci maddesinin birinci fıkrasına göre Yönetmeliğin Ek-1’indeki çizelgede yer alan işlerde çalışacakların, işe alınmadan önce, mesleki eğitime tabi tutulmaları ve aynı Yönetmeliğin 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden birisine sahip olmaları zorunludur.  

Diğer yandan işyerinin tehlike sınıfına bakılmaksızın Yönetmeliğin EK-1’indeki listede sayılan ve yapılacak veya yapılan işin tehlikeli veya çok tehlikeli olarak belirlenmesi, mesleki eğitim alma zorunluluğu için yeterlidir.

Meslek Lisesi mezunlarının mesleki eğitim zorunluluğu olan her işte aynı diploma ile çalışması mümkün müdür?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 13.07.2013 tarihli ve 28706 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tehlikeli ve Çok Tehlikeli İşlerde Çalışanların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmelik
 
AÇIKLAMA
Mesleki eğitim belgesi ait olduğu iş kapsamında geçerli olup, 13.7.2013 tarihli ve 28706 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Tehlikeli ve Çok Tehlikeli İşlerde Çalışanların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmelik” in Ek-1 listesinde mesleki eğitim alma zorunluluğu olan ikinci bir faaliyetin yerine getirilmesi durumunda ilgili faaliyet konusunda mesleki eğitime sahip olmak zorunludur.

Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik’in kapsamı nedir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 16/8/2013 tarih ve 28737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik”
 
AÇIKLAMA
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 3 üncü maddesinde, çalışan; ‘kendi özel kanunlarındaki statülerine bakılmaksızın kamu veya özel işyerlerinde istihdam edilen gerçek kişiyi ifade eder’ şeklinde tanımlanmıştır. Bununla birlikte, 16/8/2013 tarih ve 28737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik”in kapsamındaki işyerleri, söz konusu Kanun kapsamında kadın çalışan çalıştıran işyerleridir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde, sezonluk ya da yabancı uyruklu kadın çalışan gibi sınıflandırmalar gözetmeksizin Kanun ve Yönetmelik hükümleri tüm kadın çalışanlar için uygulanır.

Kamu kurumlarında çalışmakta olan gebe ve emziren çalışanlar için 6331 sayılı Kanun ve “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” hükümlerinin uygulanması nasıl olmalıdır?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 16/8/2013 tarih ve 28737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik”
 
AÇIKLAMA
16/8/2013 tarih ve 28737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik”in “Uygulamada öncelik” başlıklı 5 inci maddesinde aşağıdaki hükümlere yer verilmiştir:  

“MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasında öncelikle çalışanın tabi olduğu ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınır.  

(2) 6331 sayılı Kanun kapsamında olup kendi özel mevzuatlarında hüküm bulunmaması halinde çalışanlar açısından bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.  

(3) Bu Yönetmeliğin oda ve yurtlarla ilgili dördüncü bölümünde yer alan hükümlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren çalışanlar için uygulanmasında, 8/12/1987 tarihli ve 19658 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Açılacak Çocuk Bakımevleri Hakkında Yönetmelik hükümleri saklıdır.  

(4) Oda ve yurt açma yükümlülüğü için çalışan sayısı bakımından statü ayrımı yapılmaksızın 6331 sayılı Kanuna tabi bütün çalışanlar hesaba katılır. Ancak bu çalışanların kendi özel mevzuatlarına göre kurulmuş oda, yurt, kreş veya çocuk bakımevinin bulunması halinde söz konusu yükümlülük yerine getirilmiş sayılır.”  

Söz konusu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında, Yönetmelik hükümleri uygulanırken öncelikle çalışanın tabi olduğu ilgili mevzuat hükümlerinin dikkate alınacağı; kendi özel mevzuatlarında hüküm bulunmaması halinde bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir. Yönetmeliğin tüm hükümleri için ‘Uygulamada öncelik’ maddesi geçerlidir.  

Bununla birlikte, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda aşağıdaki hususlara yer verilmiştir:  

“Günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışma saat ve usulünün tesbiti:
Madde 101 – (Değişik: 132/2011-6111/105 md.)
Günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenir.
Ancak, kadın memurlara; tabip raporunda belirtilmesi hâlinde hamileliğin yirmidördüncü haftasından önce ve her hâlde hamileliğin yirmidördüncü haftasından itibaren ve doğumdan sonraki iki yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez. Engelli memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez”.  

“Mazeret izni:
Madde 104 – (Değişik: 13/2/2011-6111/106 md.)
A) Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir. Bu
durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilir.  

B) Memura, eşinin doğum yapması hâlinde, isteği üzerine on gün babalık izni; kendisinin veya çocuğunun evlenmesi ya da eşinin, çocuğunun, kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hâllerinde isteği üzerine yedi gün izin verilir.  

C) (A) ve (B) fıkralarında belirtilen hâller dışında, merkezde atamaya yetkili amir, ilde vali,
ilçede kaymakam ve yurt dışında diplomatik misyon şefi tarafından, birim amirinin muvafakati ile bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde, mazeretleri sebebiyle memurlara on gün izin verilebilir. Zaruret hâlinde öğretmenler hariç olmak üzere, aynı usûlle on gün daha mazeret izni verilebilir. Bu takdirde, ikinci kez verilen bu izin, yıllık izinden düşülür.  

D) Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde birbuçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır.  

E) Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında fiili çalışmaya bağlı her türlü ödemeler hariç malî haklar ile sosyal yardımlara dokunulmaz.”  

Görüldüğü üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamındaki gebe ve emziren kadın çalışanlar hakkında bu Kanunda özel hükümler bulunmaktadır.  

Ancak, 657 sayılı Kanunun 101 inci maddesinin birinci fıkrası “Günün yirmi dört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenir.” hükmü ile kurumların kendi iç düzenlemelerini yapabilecekleri düzenlenmiş olup, bu iç düzenlemeler Yönetmeliğin 5 inci maddesinde bahsi geçen mevzuat düzenlemesi olarak kabul edilemez. Kurumlar yapacakları iç düzenlemeyi başta 657 sayılı Kanun hükümleri olmak üzere ve bu Kanun kapsamındaki personeli de kapsayan ve bu hususları düzenleyen başka emredici mevzuat varsa bu mevzuat çerçevesinde yapacaklardır. Dolayısıyla gebe ve emziren kadın çalışanı bulunan kurumların 101 inci madde kapsamında yapacakları çalışma şekil ve saatleri düzenlemeleri öncelikle 657 sayılı Kanunda açıkça düzenlenen hükümlere aykırı olmayacak bu Kanunda bulunmayan hükümler açısından ise tüm çalışanları kapsayan 6331 sayılı Kanun ile “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” hükümlerine aykırı olmayacaktır.  
Sonuç olarak, 657 sayılı Kanun kapsamındaki çalışanlar için öncelikle bu Kanun hükümlerinin uygulanması, burada hüküm bulunmaması halinde ise 6331 sayılı Kanun ile “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” hükümleri uygulanır.

Gebe ve emziren çalışanların günde en fazla çalıştırılabileceği süreler hususunda 6331 sayılı Kanun ve “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” hükümleri uygulanması hususu nasıl olmalıdır?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu, 16/8/2013 tarih ve 28737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik
 
AÇIKLAMA
16/8/2013 tarih ve 28737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik”in çalışma saatleri ile ilgili 9 uncu maddesinde “Gebe veya emziren çalışan günde yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamaz” ifadesi yer almaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 66 ncı maddesine göre, çocuk emziren kadın çalışanların çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler, günlük çalışma süresinden sayılan haller arasında yer almaktadır. Bahsi geçen mevzuat hükümleri uyarınca, gebe veya emziren çalışan günde en fazla 7,5 saat çalıştırılır, emziren çalışanın 1,5 saatlik süt izni çalışma süresinden sayılır ve bu nedenle çalışanın günlük fiili çalışma süresi süt izni düşüldükten sonra 6 saati geçemez.

Emziren çalışanlar için süt izninin kullanılmasında, “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” hükümlerinin uygulanması nasıl olmalıdır?

İLGİLİ MEVZUAT
4857 sayılı İş Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 16/8/2013 tarih ve 28737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik”

 
AÇIKLAMA
Çalışanın tabi olduğu mevzuat hükümleri saklı kaymak kaydıyla analık ve süt izninde 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 74 üncü maddesi hükümleri uygulanacaktır. Buna göre, aynı maddenin son fıkrasında belirtildiği üzere bir yaşından küçük çocuklarını emziren çalışanlar, süt izni süresinin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanacağını çalışanın kendisince belirleyebileceğine ilişkin açık hüküm bulunduğundan söz konusu duruma ilişkin değerlendirme çalışan tarafından yapılır.

“Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” uyarınca işverenlerin kreşler ile yaptığı sözleşmelerin Bakanlığa bildirilmesi hususu nasıl gerçekleşir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 16/8/2013 tarih ve 28737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik”

 
AÇIKLAMA
16/8/2013 tarih ve 28737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik’te sadece işyerinde oda veya yurt açan işverenin bildirimde bulunması hüküm altına alınmış, bu kapsamda yapılan sözleşmelerin Bakanlığımız birimlerine bildirimine gerek olmadığı belirtilmiştir. Ancak ilgili belgelerin denetimlerde gerek duyulması halinde incelenmek üzere kayıt altına alınması gerekmektedir.




Çalıştığım işyerinde aynı zamanda iş güvenliği uzmanı olarak da çalışabilir miyim?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik

 
AÇIKLAMA
29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik’in “İş güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde;  

“MADDE 5 – (1) ……
a) (Değişik:RG-11/10/2013-28792) Çalışanları arasından 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (f) bendindeki niteliklere sahip çalışanı, işyerinin tehlike sınıfı ve çalışan sayısını dikkate alarak iş güvenliği uzmanı olarak görevlendirir.”  

hükmü yer almaktadır. Buna göre, söz konusu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde açıklanan niteliğe sahip olunması halinde, işyerinde sürdürülen asli görevin yanı sıra iş güvenliği uzmanlığı hizmeti için de sözleşme yapılabilir.

İşletmelerin (az tehlikeli sınıfta yer alan) iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri bedeline ilişkin Devlet desteği sağlanması nasıl gerçekleşir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 24/12/2013 tarihli ve 28861 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik

 
AÇIKLAMA
24/12/2013 tarihli ve 28861 sayılı Resmi Gazete’de, kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak üzere ondan az çalışanı bulunanlardan, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerine, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için sağlanacak desteğin usul ve esaslarının belirlendiği, İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik, yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Yönetmelik az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerini kapsamamakta olup, 6331 sayılı Kanunun 7 nci maddesi ile bu konu hususunda bir düzenleme yapılması ise Bakanlar Kurulu uhdesine bırakılmıştır.

İşletmelere devlet desteği nasıl sağlanacak, bildirimler ne zaman ve nasıl yapılmalıdır?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 24/12/2013 tarihli ve 28861 sayılı Resmi Gazete’de İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik
 
AÇIKLAMA
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 7 inci maddesi iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin desteklenmesine yönelik usul ve esasları belirtmektedir. Bu madde doğrultusunda 28861 sayılı ve 24/12/2013 tarihli Resmi Gazete’de İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik yayımlamıştır. Bu Yönetmelik hükümleri doğrultusunda 1/1/2014 tarihinden itibaren 10’dan az çalışanı olan ve tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından devlet desteği sağlanacaktır. İşverenlerin bu destekten faydalanmasında işverenin 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında Türkiye genelinde tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalıştırılan toplam sigortalı sayısı esas alınacaktır. İşyerlerinin bu destekten faydalanması için İSG-KATİP sistemine kayıtlı onaylanmış ve devam eden iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin verilmesine ilişkin, hizmet sunucusu ile yapılmış bir sözleşmesinin olması şarttır. Bu destek, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için sağlanacak iş sağlığı ve güvenliği hizmet bedelinin sigortalı başına günlük miktarı 16 yaşından büyük sigortalılar için belirlenen prime esas kazanç alt sınırının günlük tutarının sırasıyla %1,4 ve %1,6’sı kadar olacaktır. Destek kapsamında iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında hizmet sunucularından alınabilecektir.

İşyerinin tehlike sınıfı nasıl belirlenir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı (Değ. 4/2/2014 – 28903) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği.

 
AÇIKLAMA
İşyeri SGK sicil numarasının ilk 2, 3, 4 ve 5. rakamı işyeri faaliyet kodunu / işkolu kodunu göstermektedir. 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı (Değ. 4/2/2014 – 28903) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde dörtlü kodlara karşılık gelen bu kod içeriğine göre bir veya daha fazla altılı koda ayrıştırılmıştır. Tescilin doğru olduğu dörtlü kodlar için tehlike sınıfı, işyerinin esas faaliyetini tanımlayan, tescil kodu /iş kolu kodunun altındaki altılı faaliyet kodunun karşısındaki tehlike sınıfıdır.  

Dörtlü tescil kodu/iş kolu kodunun esas işe karşılık gelmediği durumlarda SGK İl Müdürlükleri veya Sosyal Güvenlik Merkezlerine başvurarak tescilin değiştirilip NACE Altılı Faaliyet kodunun yeniden seçilmesi gerekmektedir.

Apartmanlar için tehlike sınıfının belirlenmesi nasıl gerçekleşir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı (Değ. 4/2/2014 – 28903) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği.
 
AÇIKLAMA
İşyeri SGK sicil numarasının ilk 2, 3, 4 ve 5. rakamı işyeri faaliyet kodunu / işkolu kodunu göstermektedir. 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı (Değ. 4/2/2014 – 28903) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde dörtlü kodlara karşılık gelen bu kod içeriğine göre bir veya daha fazla altılı koda ayrıştırılmıştır. Tescilin doğru olduğu dörtlü kodlar için tehlike sınıfı, işyerinin esas faaliyetini tanımlayan, tescil kodu /iş kolu kodunun altındaki altılı faaliyet kodunun karşısındaki tehlike sınıfıdır.  

Apartman/site yönetimleri,  
26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı (Değ. 4/2/2014 – 28903) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde  
“68.32: Bir ücret veya sözleşme temeline dayalı olarak gayrimenkulün yönetilmesi” altında değerlendirilmekte ve NACE Altılı Faaliyet kodu “68.32.02: Bir ücret veya sözleşmeye dayalı olarak yapılan gayrimenkul yönetimi faaliyetleri (Site yöneticiliği, mobil ev alanlarının, müşterek mülkiyetli konutların, devre mülklerin, ikamet amaçlı olmayan mülklerin, vb. yönetimi)” veya site yönetimleri için “68.32.04: Bir ücret veya sözleşmeye dayalı olarak yapılan apartman yöneticiliği)” şeklindedir. Apartman / site yönetimine bağlı çalışanların faaliyetinin tehlike sınıfının işyerinin esas faaliyetinin tehlike sınıfından farklı olması halinde işveren İSG hizmetleri ile ilgili yükümlülüklerini esas faaliyetine ait tehlike sınıfına göre yerine getirir. Ancak Yönetime bağlı yürütülen faaliyetler içinde esas işin tehlike sınıfından yüksek tehlike sınıfında yer alan faaliyetler için işveren her türlü önlemi almakla yükümlüdür.  

Dörtlü tescil kodu/iş kolu kodunun esas işe karşılık gelmediği durumlarda SGK İl Müdürlükleri veya Sosyal Güvenlik Merkezlerine başvurarak tescilin değiştirilip NACE Altılı Faaliyet kodunun yeniden seçilmesi gerekmektedir.

İşyerlerinin tescil değişikliği nasıl yapılır?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı (Değ. 4/2/2014 – 28903) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği.

 
AÇIKLAMA
İSG hizmetleri ile ilgili sözleşmelerin yapıldığı İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt, Takip ve İzleme Programı (İSG-KATİP)’nda işyeri bilgileri SGK’dan alındığından söz konusu bilgileri SGK değiştirebilmektedir. Bu nedenle tescil değişikliği için bağlı bulunulan SGK İl Müdürlüğü Tescil Birimlerine başvurulması gerekmektedir.

İşyeri faaliyetinin hangi altılı NACE koduna karşılık geldiği nasıl bulunur?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı (Değ. 4/2/2014 – 28903) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği

 
AÇIKLAMA
İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde NACE Rev.2 Altılı Ekonomik Faaliyet Sınıflaması kullanılmıştır. Tebliğde ve / veya sınıflamada işyerinin faaliyeti bulunamıyor ise sınıflamada yetkili kurum olan Türkiye İstatistik Kurumuna (TUİK) başvurulması gerekmektedir.

İşyeri tescil kodunun İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği’nde bulunmadığı durumlarda işyerinin tehlike sınıfının belirlenmesi nasıl gerçekleşir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı (Değ. 4/2/2014 – 28903) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği

 
AÇIKLAMA
İşyerinin (minimum) 23 haneli olan SGK Sicil Numarasının ilk 2.3.4. ve 5 karakterleri iş kolu kodu/faaliyet kodu/ tescil kodu olarak isimlendirilir. Bu 4 haneli kod işyerinin esas faaliyetini tanımlamaktadır. Bazı iş kolu kodu/faaliyet kodu/ tescil kodlarının İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde karşılığı bulunmamaktadır. Bu kodlar için aşağıdaki tabloya göre önce doğru 4 lü kod seçilmeli, sonra seçilen 4 lü iş kolu kodunun altında yazılmış faaliyetlerden yapılan işi en iyi tanımlayan altılı kod seçilmelidir. Seçilen kod, 6 lı NACE kodu; karşısında yazan tehlike sınıfı da işyerinin tehlike sınıfıdır.

Tehlike sınıflarına ilişkin tablo için tıklayınız.

İSG hizmetleri ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmesinde asıl işveren-alt işveren ilişkisi nasıl olmalıdır?

İLGİLİ MEVZUAT
4857 sayılı İş Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

 
AÇIKLAMA
4857 sayılı İş Kanunun Tanımlar Başlıklı 2. Maddesinin yedinci fıkrasında “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” şeklinde asıl işveren – ait işveren ilişkisi tanımlanmıştır.  

Alt işverenlik hizmeti alan asıl işveren, kendi işyeri ve çalışanları için 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Benzer şekilde alt işverenler de çalışanlarının hizmet sundukları işyerinin görev yaptıkları bölümlerine özgü risk değerlendirmesi çalışmaları da dahil olmak üzere, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi, çalışanlarına iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sağlanması gibi birçok konudan yükümlüdür. Sonuç olarak; asıl işverenin alt işveren çalıştırdığı işyerlerinde müteselsilen sorumlu olması nedeniyle, ilgili hususlara dikkat etmesi ve alt işverenleri arasında iş sağlığı ve güvenliği konusunda koordinasyonu sağlaması gerekmektedir.

Elle taşıma işlerinde minimum taşınacak yük miktarı nedir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 11/2/2004 tarih ve 25370 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Elle Taşıma İşleri Yönetmeliği, 29/12/2012 ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirme Yönetmeliği

 
AÇIKLAMA
Elle taşıma işlerinden kaynaklanabilecek sağlık ve güvenlik riskleri, 11/2/2004 tarih ve 25370 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Elle Taşıma İşleri Yönetmeliğinde ele alınmaktadır. İlgili Yönetmelikte elle taşınabilecek yükün büyüklüğü, ağırlığı, şekli vb. özellikleri belirtilmemekle birlikte aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan bütün hususlar ve yükün özellikleri de göz önünde bulundurularak, yapılan işteki sağlık ve güvenlik koşullarının değerlendirilmesi ve bu değerlendirme neticesinde uygun önlemlerin alınması hükme bağlanmıştır.  

Yapılan her işin ve o işi yapan her çalışanın maruz kalabileceği ergonomik tehlikelerin değişiklik göstermesi sebebiyle işverenin çalışanlarının elle taşıyabileceği yükleri belirlerken mevcut ya da muhtemel riskleri, 29/12/2012 ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirme Yönetmeliği kapsamında değerlendirmesi uygun olacaktır. Mevcut yönetmeliklerde bir çalışanın azami taşıyabileceği yükle ilgili bir ağırlık belirtilmediği için işverenler, yükün uygun yöntemlerle özellikle mekanik sistemler kullanılarak taşınmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almak ve yükün elle taşınmasının kaçınılmaz olduğu durumlarda, elle taşımadan kaynaklanan riski azaltmak için uygun yöntemler kullanılmasını sağlamakla yükümlüdür.





İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğine göre çok tehlikeli sınıfta yer alan bir işyerinde A sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanının yanı sıra B sınıfı veya C sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı çalıştırmaya veya görevlendirmeye de gerek var mıdır?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik, 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı (Değ. 4/2/2014 – 28903) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği

 
AÇIKLAMA
29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin 12’nci maddesinin dördüncü fıkrasında:  

“(4) Çok tehlikeli sınıfta yer alan (Değişik ibare:RG-11/10/2013-28792) 1000 ve daha fazla çalışanı olan işyerlerinde her (Değişik ibare:RG-11/10/2013-28792) 1000 çalışan için tam gün çalışacak en az bir iş güvenliği uzmanı görevlendirilir. Çalışan sayısının (Değişik ibare:RG-11/10/2013-28792) 1000 sayısının tam katlarından fazla olması durumunda geriye kalan çalışan sayısı göz önünde bulundurularak birinci fıkrada belirtilen kriterlere uygun yeteri kadar iş güvenliği uzmanı ek olarak görevlendirilir.” hükmü yer almaktadır.  

Buna göre toplam çalışan sayısı üzerinden yeterli sayıda A sınıfı sertifika sahibi iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi yeterli olmakla birlikte işverenler istemeleri halinde yetkili sertifikaya sahip istedikleri sayıda iş güvenliği uzmanını da görevlendirebilirler. Bu durumda, görevlendirme işlemleri yine İSG-Katip sistemi üzerinden yapılmalıdır.

Diğer sağlık personeli olarak çalışacaklara ilişkin sertifika şartı aranır mı?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 20/7/2013 tarihli ve 28713 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik

 
AÇIKLAMA
İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik’in geçici 2 nci maddesi ile diğer sağlık personeli olarak görevlendirilecek uygun niteliğe haiz kişilerde 1/1/2015 tarihine kadar Yönetmeliğin EK-4’ünde yer alan örneğe uygun belgeye sahip olma şartı aranmamakta, ancak bu kişilerin 1/1/2016 tarihine kadar söz konusu belgeye sahip olması zorunluluğu getirilmektedir. Bununla birlikte 1/1/2015 tarihinden sonra görevlendirileceklerde EK-4’te yer alan örneğe uygun belgeye sahip olma şartı aranmaktadır.

Ölçüm laboratuvarı kurmak için nereye başvurmak gerekir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 20.08.2013 tarihli ve 28741 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analizi Yapan Laboratuvarlar Hakkında Yönetmelik

 
AÇIKLAMA
20.08.2013 tarihli ve 28741 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analizi Yapan Laboratuvarlar Hakkında Yönetmelik ile; iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı kapsamında çalışma ortamındaki kişisel maruziyetlere veya çalışma ortamına yönelik fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenlerle ilgili iş hijyeni ölçüm, test ve analizleri yapacak özel veya kamuya ait kurum ve kuruluş laboratuvarlarının yetkilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Söz konusu Yönetmeliğin “Laboratuvarın yükümlülükleri” başlıklı 6 ncı maddesinde; “işyerinde iş hijyeni ölçüm, test ve analizlerinin, Yönetmeliğin 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen istisnalar hariç, bu konuda ön yeterlik veya yeterlik belgesine sahip laboratuvar tarafından yapılacağı” hükmü yer almaktadır.  
Ayrıca Yönetmeliğin “Başvuru ve Belgelendirme ile İlgili Usul ve Esaslar” başlıklı dördüncü bölümünde başvuru ve belgelendirmeye ilişkin süreç açıklanmış olup Yönetmeliğin Ek-2’sinde başvuru dilekçesi örneği de bulunmaktadır. Söz konusu Yönetmeliğin “Başvuru dosyası” başlıklı 18 inci maddesinin birinci fıkrasına göre, yeterlik belgesi veya ön yeterlik belgesi almak isteyen laboratuvarlar, Ek-2’de örneği verilen dilekçe ile Genel Müdürlüğe (İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü Müdürlüğüne) başvurur.

Kamu çalışanları için iş kazası ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildirimi nasıl yapılır?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

 
AÇIKLAMA
6331 sayılı Kanun’un “İş kazası ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildirimi” başlıklı 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “İşveren, iş kazalarını kazadan sonraki üç iş günü içinde, sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunur.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm kapsamında, kamu çalışanları için yapılacak bildirimlere yönelik henüz elektronik bir sistem oluşturulmadığından, bildirimlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılı olarak yapılması gerekmekte olup söz konusu sistemin kurulmasına ilişkin çalışmalar da sürdürülmektedir.

6331 sayılı Kanun kapsamındaki sağlık raporları nereden alınabilir?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 20/7/2013 tarihli ve 28713 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik

 
AÇIKLAMA
20/07/2013 tarih ve 28713 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin geçici 3 üncü maddesinde; kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan tüm işyerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği yönünden özellikli rapor niteliğinde olan işe giriş ve periyodik sağlık muayenelerinin aynı 6331 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce olduğu gibi kamu sağlık hizmeti sunucuları (sağlık ocakları, hastaneler, vb.) tarafından düzenlenebileceği hüküm altında alınmıştır. İşyeri söz konusu kapsamda ise çalışanların sağlık raporlarının, kamu sağlık hizmeti sunucularından alınabilmesi, eğer işyeri bu kapsamda değilse; bu raporların işyerinde görevli işyeri hekimi veya hizmet alınan ortak sağlık ve güvenlik biriminden veya toplum sağlığı merkezinden alınabilmesi mümkündür.

Çırak ve stajyerlere iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmesi gerekiyor mu?

İLGİLİ MEVZUAT
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 15.05.2013 tarihli ve 28648 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

 
AÇIKLAMA
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerlerde dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanmaktadır. Söz konusu Kanun ile çırak ve stajyerlerin kapsama dâhil edilerek mesleki risklerden korunmaları ve sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmaları güvence altına alınmıştır.  

15 Mayıs 2013 tarih ve 28648 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 13 üncü maddesinde bu eğitimlerin kimler tarafından verilebileceği belirtilmektedir. Stajyerlerin mesleki eğitim görecekleri işyerlerinin işverenleri bu eğitimleri bağlı bulundukları meslek odalarından veya işçi, işveren ve kamu görevlileri kuruluşları veya bu kuruluşlarca kurulan eğitim vakıfları ve ortaklaşa oluşturdukları eğitim merkezleri, üniversiteler, kamu kurumlarının eğitim birimleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile Bakanlıkça yetkilendirilmiş eğitim kurumları ve ortak sağlık ve güvenlik birimleri bünyesinden sağlayabilirler.

İşyerinde yangın çıkış kapıları nasıl olmalıdır?

İLGİLİ MEVZUAT
07/11/2007 tarihli ve 2007/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 17.07.2013 tarih ve 28710 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik

 
AÇIKLAMA
İşyeri bina ve eklentilerinde uygulanacak asgari sağlık ve güvenlik şartlarının belirlenmesinde temel amaç herhangi bir tehlike durumunda, bütün çalışanların işyerini derhal ve güvenli bir şekilde terk etmelerini sağlamaktır. 17 Temmuz 2013 tarihli ve 28710 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmeliğin Ek-1 İşyeri Bina ve Eklentilerinde Uygulanacak Asgari Sağlık Ve Güvenlik Şartları kısmının 10 uncu maddesinin (ç) bendinde “Acil çıkış kapılarının, acil durumlarda çalışanların hemen ve kolayca açabilecekleri şekilde olması sağlanır. Bu kapılar dışarıya doğru açılır. Acil çıkış kapısı olarak raylı veya döner kapılar kullanılmaz.” ve (d) bendinde “Acil çıkış yolları ve kapıları ile buralara açılan yol ve kapılarda çıkışı zorlaştıracak hiçbir engel bulunmaması, acil çıkış kapılarının kilitli veya bağlı olmaması sağlanır.” ifadeleri yer almaktadır. Ayrıca söz konusu yönetmelikte 07/11/2007 tarihli ve 2007/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olması gerektiği ifade edilmektedir.

Kişisel Koruyucu Donanımların Belgelendirilmesi İşlemleri nasıl gerçekleşmektedir?

İLGİLİ MEVZUAT
4703 Sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun, 29.11.2006 tarih ve 26361 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği, , 11.03.2012 tarih ve 28230 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kişisel Koruyucu Donanımların Kategorizasyon Rehberine Dair Tebliğ

 
AÇIKLAMA
Kişisel Koruyucu Donanımların belgelendirilme prosedürü KKD’lerin kategorilerine göre değişiklik göstermektedir.  

• KATEGORİ I: BASİT YAPIDAKİ KKD’ LER

Üretici; ürünün temel sağlık ve güvenlik gereklerine uygunluğunu sağlamalı, teknik dosya hazırlamalı AT Uygunluk Beyanı düzenleyerek CE işaretini iliştirmelidir.  

• KATEGORİ II: KATEGORİ I VE II DIŞINDA KALAN KKD’ LER

Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliğinin 9 uncu maddesinde belirtildiği üzere CE İşareti iliştirilebilmesi için AT Tip İncelemesi gerekir.
Bu durumda; üretici teknik dosya hazırlar, onaylanmış kuruluş AT tip inceleme belgesi düzenler ve üretici AT Uygunluk Beyanı düzenleyerek ürüne CE işareti iliştirir  

• KATEGORİ III: KARMAŞIK YAPIDAKİ KKD’ LER

Üretici teknik dosya hazırlar, Onaylanmış Kuruluş AT tip inceleme belgesi düzenler ve Onaylanmış Kuruluş tarafından yılda bir yapılacak denetimlere ilişkin “Nihai Ürün için Avrupa Topluluğu Kalite Kontrolü” veya “Üretimde Avrupa Topluluğu Kalite Kontrol Sistemi” prosedürlerinden birini seçer. (89/686/EEC – 11A & 11B) Üretici AT Uygunluk Beyanı hazırlayarak ürüne CE işareti iliştirir.
İmalatçı homojen bir üretimin sağlanması için gerekli bütün önlemleri alır.

Kişisel koruyucu donanımların işyerlerinde kullanımında önemli hususlar nelerdir?

İLGİLİ MEVZUAT
02.07.2013 tarih ve 28695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik, 29.11.2006 tarih ve 26361 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği

 
AÇIKLAMA
Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik 6331 sayılı İş Kanunun 30 uncu maddesi ve 89/656/EEC sayılı Direktif esas alınarak hazırlanmış olup sanayiden sayılan ve İş Kanunu kapsamına giren işyerlerinde uygulanmaktadır.  

İşyerlerinde belirlenen risklerin alınan teknik önlemler, toplu koruma uygulamaları, iş organizasyonu veya çalışma yöntemleri ile önlenememesi ya da azaltılamaması durumunda kişisel koruyucu donanımlar kullanılacaktır. İşyerlerinde kullanılan kişisel koruyucu donanımların KKD Yönetmeliğine uygun olarak tasarlanmış ve üretilmiş olması gerekmektedir.  

• İşveren işyerindeki muhtemel riskleri değerlendirmeli, kişisel koruyucu donanımları kullanacak kişiye, söz konusu risklere ve kullanılacağı koşullara göre seçmeli ve seçtiği KKD’nin güvenli ürün olmasına yani CE işareti taşımasına, Türkçe kullanım kılavuzu bulunmasına dikkat etmeli ve kişisel koruyucu donanımları ücretsiz olarak vermelidir. Kişisel koruyucu donanımları hangi risklere karşı kullanacağı konusunda çalışanı bilgilendirmeli ve KKD’nin kullanımı konusunda uygulamalı olarak eğitim verilmesini sağlamalıdır.  

• Çalışanlar ise işveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda kişisel koruyucu donanımları doğru kullanmak ve muhafaza etmekle sorumludur.

Kişisel Koruyucu Donanım Türleri nelerdir?

İLGİLİ MEVZUAT
29.11.2006 tarih ve 26361 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği, , 11.03.2012 tarih ve 28230 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kişisel Koruyucu Donanımların Kategorizasyon Rehberine Dair Tebliğ

 
AÇIKLAMA
2 Temmuz 2013 tarihli ve 28695 sayılı Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmeliği Ek 3’ünde KKD’lerin kullanılması gerekli olabileceği işler ve sektörler ve Ek 2De kullanılacak KKD’lerin listesi yer almaktadır. Aşağıda sektörlerde kullanılan KKD türlerine göre örnekler verilmektedir.  

Baş koruyucuları: Plastik iç destekli başlık, baret, yangın başlığı, bisikletçi kaskı, kepler, boneler, siperlikli veya siperliksiz saç fileleri  

Kulak koruyucuları: Kulak içine ve dışına takılan tüm koruyucular, kulak tıkaçları, manşonlu kulaklıklar, baretlerle birlikte takılan kulaklıklar ve benzeri cihazlar  

Göz Koruyucular: Güneş gözlüğü, taşlama gözlüğü, kaynak gözlüğü, asit gözlüğü  

Yüzü kısmen veya tamamen koruyucu donanımlar: Kaynakçı siperi, yüz siperleri  

Solunum sistemi koruyucuları: Toz maskesi, gaz maskesi, hava beslemeli gaz maskeleri, gaz maskesi filtreleri  

El ve kol koruyucuları: Eldivenler, parmaksız eldivenler, parmakları birleşik eldivenler, sadece parmakları veya avuç içini koruyan giysiler dâhil eli veya elin bir kısmını koruyan tüm koruyucular  

Ayak ve bacak koruyucuları: Çelik burunlu ve tabanlı ayakkabılar, dizlik, tozluk, çizme  

Koruyucu giysiler: Reflektif yelek, biyolojik/kimyasal risklere karşı koruyucu tulum, ısıya dayanıklı tulum, asit ve kimyasal önlüğü, dalgıç elbiseleri ve su kayağı için koruyucu giysiler vb. spor aktiviteleri için kullanılan koruyucu giysiler  

Yüksekten düşmeye karşı koruyucular: Emniyet kuşağı, emniyet kemerleri bacak bantları, tam vücut emniyet kemerleri, bel tipi emniyet kemerleri, mesleki kullanım için ucu kancalı halat (lanyard), seyyar düşme engelleyicileri, karabinalar, enerji soğurucular, bağlayıcılar, bağlama noktaları vs.  

Boğulmayı önleyici donanımlar: Boğulmayı önlemek üzere tasarlanıp üretilmiş can yelekleri, su üstünde tutmaya yardımcı donanımı içeren yüzme giysileri, yüzme kollukları





Eğitim kurumları yetkilendirme işlemleri nasıl gerçekleşir?

İLGİLİ MEVZUAT
29.12.2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik; 20.07.2013 tarih ve 28713 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik

 
AÇIKLAMA
Ticari Şirketler İçin Eğitim Kurumu Başvuru Belgeleri

1- Başvuru dilekçesi (İşyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı eğitim kurumunun açılacağı adres açıkça belirtilecek)
2- Ticaret Sicil Gazetesi (Faaliyet konuları içinde işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı eğitimlerini düzenlemek ve bu hususta eğitim kurumu açmak ibaresi yer almalı)
3- Şirket yetkililerinin imza sirküleri
4- Sorumlu müdür eğitici belgesi
5- Sorumlu müdürün tam süreli iş sözleşmesi
6- Sorumlu müdür şirket ortağı ise tam gün görev yapacağına dair taahhütname
7- Eğitim kurumunda tam süreli görev alacak bütün eğiticilerin eğitici belgeleri
8- Eğitim kurumunda tam süreli görev alacak eğiticilerin iş sözleşmeleri
9- Yapı kullanma izin belgesi (binanın bulunduğu yerin ilgili belediyesinden alınacaktır).
10- Kira sözleşmesi
11- Numarataj veya adres tespit belgesi
12- Tapu senedi
13- 1/50 ölçekli plan ( Mimar veya mühendis tarafından çizilmiş kaşeli ve imzalı ve sadece İş Güvenliği Uzmanlığı ve İşyeri Hekimliği Eğitim Kurumu için tahsis edilecek kısımları içeren)
14- Yangın raporu (organize sanayi bölgesi içinde ise OSB Müdürlüğünce, bunun dışında ise ilgile belediyeden alınacak ve eğitim kurumu olarak faaliyet gösterilmesinde sakınca olmadığını belirtir ibare bulunmalı).
15- Bina, tapuda mesken gözüküyor ise kat malikleri kurulunun uygunluk kararı (site veya apartmanın kat malikleri kurulu toplantı kararlarının alındığı noter onaylı defterin bir örneği).
16- Tam süreli eğiticilerden birisi aynı zamanda sorumlu müdürlük görevini yürütecekse işveren tarafından sorumlu müdür olarak görevlendirildiğine dair yazı ve sorumlu müdürün kabul taahhütnamesi  

Yangın raporu, kira sözleşmesi, imza sirküleri, tapu senedi, yapı kullanım izin belgesi ve numarataj belgelerinin aslı, yetkili kurumlarca aslının örneği olduğuna dair ıslak imzalı örneği veya noter onaylı örneği ile başvurulması gerekmektedir. Aslı ile birlikte bir örneğinin getirilmesi halinde bu belgeler Genel Müdürlükçe aslı görüldüğüne dair tasdik edilebilecektir.  

Başvuru yapılırken tüm evrakların tamamlanmış olması gerekmektedir. Eksik evrakı bulunan başvurular eksikler tamamlanmadan denetim programına alınmayacaktır.  

Kamu Kurum Ve Kuruluşları İle Üniversiteler İçin Eğitim Kurumu Başvuru Belgeleri
1- Başvuru dilekçesi (İşyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı eğitim kurumunun açılacağı adres açıkça belirtilecek)
2- Sorumlu müdür eğitici belgesi.
3- Sorumlu müdürlük görevini yürütecekler için kurum en üst yöneticisi/rektörlük imzalı tam süreli görevlendirme yazısı
4- Eğitim kurumunda tam süreli görev alacak eğiticilerin kurum en üst yöneticisi/rektörlük imzalı tam süreli görevlendirme yazıları ve eğitici belgeleri
5- 1/50 ölçekli plan.( Mimar veya mühendis tarafından çizilmiş kaşeli ve imzalı ve sadece İş Güvenliği Uzmanlığı ve İşyeri Hekimliği Eğitim Kurumu için tahsis edilecek kısımları içeren.)
6- Yangın raporu (Faaliyet gösterilecek yerde yangına karşı gerekli tedbirlerin alındığına ve bu yerde eğitim
kurumu açılmasında sakınca olmadığına dair ibare bulunan yetkili merciler tarafından verilen belge)
7- Faaliyet gösterilecek mekan kamu kurumuna/üniversiteye ait değilse;
a) Kira sözleşmesi,
b) Tapu senedi veya intifa hakkı belgesi.

c) Yapı kullanma izin belgesi (binanın bulunduğu yerin ilgili belediyesinden alınacaktır).
d) Numarataj veya adres tespit belgesi (binanın bulunduğu yerin ilgili belediyesinden alınacaktır).
e) Tapu kütüğünde mesken olarak kayıtlı bir ana gayrimenkulün bağımsız bölümlerinde eğitim kurumunun faaliyet gösterebileceğine dair kat malikleri kurulunun oybirliğiyle aldığı karar örneği.  

Yangın raporu, kira sözleşmesi, tapu senedi, yapı kullanım izin belgesi ve numarataj belgelerinin aslı, yetkili kurumlarca aslının örneği olduğuna dair ıslak imzalı örneği veya noter onaylı örneği ile başvurulması gerekmektedir. Aslı ile birlikte bir örneğinin getirilmesi halinde bu belgeler Genel Müdürlükçe aslı görüldüğüne dair tasdik edilebilecektir.
Başvuru yapılırken tüm evrakların tamamlanmış olması gerekmektedir. Eksik evrakı bulunan başvurular eksikler tamamlanmadan denetim programına alınmayacaktır.  

Eğitim kurumu yeri ve yerleşim planında, derslik ve diğer bölümlerde aranan şartlar, aydınlatma, gürültü ve termal konfor şartları ve eğitim kurumlarının eğitici kadrosu ile ilgili bilgiler, 29.12.2012 tarihli 28512 sayılı İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARININ GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK VE EĞİTİMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK ile 20.07.2013 tarihli 28713 sayılı İŞYERİ HEKİMİ VE DİĞER SAĞLIK PERSONELİNİN GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK VE EĞİTİMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK içeriğinde detaylıca anlatılmaktadır.  

Eğitim Kurumlarının Yetkilendirilme Süreci
Eğitim kurumları tarafından hazırlanan başvuru dosyası Genel Müdürlükçe incelenir, posta yoluyla yapılan başvurularda eksiklikler yazılı olarak, şahsen yapılan müracaatlarda ise derhal bildirilir. Dosya üzerinde incelemesi tamamlanan başvurular için yerinde inceleme yapılır. İnceleme işlemlerinde tespit edilen eksikliklerin
giderilmesi için her defasında 30 günden fazla olmamak üzere en fazla iki defa süre verilir. Belirlenen sürelerde eksiklikler giderilmez ise dosya iade edilir ve bir yıl içinde tekrar başvuru yapılamaz. Dosya üzerinde ve yerinde incelemeleri tamamlanan başvuruların, bu Yönetmelikte belirtilen şartları taşımaları halinde, dosyasında belirtilen adres ve unvana münhasıran, en geç 10 gün içinde yetki belgesi düzenlenir. Başka bir adreste şube açılmak istendiği takdirde, aynı usul ve esaslar dâhilinde, bu bölümde belirtilen şartların yerine getirilmesi kaydıyla şube için ayrıca yetki belgesi düzenlenir.  

Eğitim kurumları, Genel Müdürlükçe düzenlenen yetki belgesini almadıkça eğitim için katılımcı kaydı yapamaz ve eğitime başlayamazlar.  

Eğitim Kurumu için başvuru yapacak olan ticari şirketler ve kamu kurumları için örnek başvuru dilekçeleri, istenen evrakların listesi, taahhütname ve görevlendirme yazısı örnekleri Genel Müdürlüğümüz web sitesinde yayımlanmaktadır. http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/isggm.portal?page=ydb  

Başvuru yapan Eğitim Kurumları tüm belgelerini tamamlanmadan yerinde inceleme amacıyla denetim programına alınmamaktadır.  

Yerinde inceleme sonunda yetki belgesi verilmesi uygun görülen kurumların, Genel Müdürlüğümüzce taraflarına bildirimden sonra Ziraat Bankası – Emek Şubesi İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi hesabına, (IBAN No:TR8500 0100 0765 4050 8311 5007) Eğitim Kurumu Yetki Belgesi Ücreti:10.000TL+ KDV(%18) = 11.800,- TL yatırması gerekmektedir.

OSGB Yetkilendirme İşlemleri nasıl gerçekleşir?

İLGİLİ MEVZUAT
29.12.2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği

 
AÇIKLAMA
29 Aralık 2012 tarihli 28512 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği” ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin yetkilendirilmeleri, yetki belgelerinin iptali, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları düzenlenmiştir.  

İlgili Yönetmeliğin 16 ncı maddesinde ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin başvuru işlemlerinde istenen
evraklar yer almaktadır.  

“(1) OSGB yetki belgesi almak amacıyla Genel Müdürlüğe bir dilekçe ve aşağıda belirtilen ekleri ile başvurulur.  

a) Ticari şirketler için tescil edildiğini gösteren Ticaret Sicil Gazetesi ve imza yetkisi olanları gösteren imza sirküleri,  

b) Tam süreli görevlendirilen kişilerin iş sözleşmeleri veya görevlendirme belgeleri ile bu kişilere ait işyeri hekimliği, iş güvenliği uzmanlığı, diğer sağlık personeli belgeleri bu kişiler OSGB sahibi veya ortağı ise tam sureli çalışacaklarına dair taahhütname,  

c) OSGB’nin sorumlu müdürünün kabul şerhli görevlendirme yazısı, bu kişi şirket sahibi veya ortağı ise sorumlu müdürlük taahhütnamesi,  

ç) Faaliyet gösterilecek yere ait olan yapı kullanma izin belgesi,  

d) Faaliyet gösterilecek yere ait olan ve yetkili makamlarca verilen numarataj veya adres tespit belgesi,  

e) Faaliyet gösterilecek yere ait olan kira sözleşmesi veya tapu senedi veya intifa hakkı belgesi,  

f) Faaliyet gösterilecek yere ait olan ve bütün bölümlerin ve kullanım amacının belirtildiği, yetkili teknik eleman tarafından onaylanmış olan 1/50 ölçekli plan,  

g) İlgili mevzuata göre faaliyet gösterilecek yerde yangına karşı gerekli tedbirlerin alındığına ve bu yerde OSGB açılmasında sakınca olmadığına dair yetkili merciler tarafından verilen belge,  

(2) Kamu kurum ve kuruluşları için, yalnızca birinci fıkranın (b), (c), (f) ve (g) bentlerinde belirtilen belgeler istenir. Ancak mekân kamu kurumuna ait değilse (a) bendi hariç diğer bentlerde belirtilen belgeler istenir.  

(3) Organize sanayi bölgelerince kurulacak OSGB’ler için, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ilgili biriminden alınmış organize sanayi bölgesine sicil numarası verildiğine dair yazı, müteşebbis heyeti veya genel kurulunca alınmış; ilgili adreste OSGB kurulmasına dair karar ile birinci fıkranın (a) ve (d) bentleri hariç diğer bentlerde belirtilen belgeler istenir.  

(4) Bu madde uyarınca istenen belgelerin aslı ile birlikte bir örneğinin getirilmesi halinde Genel Müdürlükçe tasdiki yapılır. Posta yoluyla yapılan başvurularda belgelerin noter onaylı sureti gerekir.”  

OSGB tarafından hazırlanan başvuru dosyası Genel Müdürlükçe incelenir, posta yoluyla yapılan başvurularda eksiklikler yazılı olarak, şahsen yapılan müracaatlarda ise derhal bildirilir. İlgili evraklar eksiksiz ve uygun bir şekilde Genel Müdürlüğümüze bildirilmesinin ardından yerinde inceleme yapılır. İnceleme işlemlerinde tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için her defasında 30 günden fazla olmamak üzere en fazla iki defa süre verilir. Belirlenen sürelerde eksiklikler giderilmez ise dosya iade edilir ve iadeden itibaren bir yıl boyunca yapılan başvurular, bir yılın tamamlanmasına kadar askıya alınır.  

OSGB’nin ön inceleme ve yerinde incelemede ilgili yönetmelikte belirtilen şartları taşıdığının tespit edilmesi halinde Genel Müdürlüğümüzce başvuru dosyasında bildirilen tam sureli çalışanlara ait Sosyal Güvenlik Kurumu işe giriş bildirgeleri ve yetki belgesi ücreti talep edilmekte bu işlemi takiben başvuru dosyasında belirtilen adres ve unvana münhasıran, en geç on iş günü içerisinde Genel Müdürlükçe Yönetmeliğin Ek-2’deki örneğine uygun yetki belgesi düzenlenir. Başka bir adreste şube açılması istendiği takdirde, aynı usul ve esaslar dâhilinde işlem yapılır.  

Yetki belgesinin düzenlemesinin ardından İSG-KATİP’te OSGB yetkisi açılmakta, sorumlu müdür görevlendirmesi yapılmakta ve OSGB başvuru dosyasında geçen e-posta adresine bilgilendirme postası atılmaktadır. OSGB personelinin görevlendirilmesinin takibinden, OSGB kayıtlarının tutulması ve düzenli olarak arşivlenmesinden, Genel Müdürlük tarafından istenen belgelerin hazırlanmasından, OSGB’lerin başvuru, yetkilendirme, vize işlemlerinin takibinden,sorumlu olan OSGB sorumlu müdürü İSG-KATİP’e T.C kimlik numarası ve e-devlet şifresi ile giriş yapmaktadır. Genel Müdürlüğümüz tarafından OSGB’lere ayrıca şifre verilmemektedir. Yetki belgesini alan OSGB’ler İSG Hizmetleri Yönetmeliği EK-8’de belirtilen, İSG-KATİP’te yer alan 28.01.2013 tarihli duyuruda geçen logo, renk vb. özellikleri kullanarak tabelalarını düzenlemeleri gerekmektedir.  

Yetkilendirilmiş Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerinin listeleri Genel Müdürlüğümüzün www.isggm.gov.tr adresli web sitesinde yer almaktadır. Ayrıca OSGB başvurusunda dikkat edilecek hususlar ile ilgili bilgilere de web sitesinden ulaşılması mümkündür.

İSG-KATİP için işletmemde kim yetkilidir?

AÇIKLAMA
İSG-KATİP için işletmenizde yetkili kişi SGK e-Bildirge üzerine kayıtlı olan kişidir. Şirket sahibi, mali müşavir veya muhasebecilerin üzerine kayıtlı olabilmektedir. Bağlı bulunduğunuz SGK’dan SGK sicil numaranızı ibraz ederek öğrenebilirsiniz. Veya SGK e-Bildirge ekranına giriş yaparken kullandığınız kullanıcı adı, e-Bildirge üzerine kayıtlı olan kişinin TC Kimlik numarasıdır.

İSG Profesyonelleri Havuzu ne işe yarıyor? Buradan sözleşme yapabilir miyiz?

AÇIKLAMA
İSG Profesyonelleri Havuzu sertifika sahiplerinin kendilerini kaydettikleri bir tanıtım listesidir. Buradaki iletişim adreslerinden İşyeri, OSGB ve eğitim kurumları ilgili uzman veya hekimle irtibata geçip personel ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Kısacası İşveren ile çalışanları bir araya getiren bir ‘’buluşma noktası’’dır.
Buradan kesinlikle sözleşme yapılamaz. Sözleşme için Görevlendirme-Sözleşme bölümü kullanılmalıdır.

Tehlike sınıfımız İSG-KATİP’te gözükmüyor. Nasıl seçebiliriz?

AÇIKLAMA
Tehlike sınıfının seçimi yapılabilmesi için SGK’nın e-Bildirge programının anasayfasından İşkolu kodu değişikliği bölümüne girin. İşinizle alakalı olan NACE kodunu 2012 yılında yayımlanan Tehlike Sınıfları Tebliğine göre seçin. Daha sonra seçilen 6’lı NACE kodunu bağlı bulunduğunuz SGK İşyeri Tescil Servisinden tescil ettirin. Yapılan güncellemeler üç gün içerisinde İSG-KATİP’e aktarılacaktır.

İSG-KATİP’te yetkili olan kişi artık işletmemizde çalışmıyor. Yetkili kişiyi nasıl değiştirebiliriz?

AÇIKLAMA
Bağlı bulunduğunuz SGK’dan e-Bildirge Yöneticinizi değiştirin. Değişiklik neticesinde yetkilendirilen kişi üzerinde başka sicil numaraları için yetki varsa, ‘’Kurum Seçiniz’’ ekranın alt kısmındaki «E-Bildirge Kullanıcısını Güncelle» butonunu tıklayın, ertesi gün sistem talebinizi gerçekleştirir. Eğer kişinin üzerinde herhangi bir sicil numarası yoksa, değişiklikten sonra sisteme giriş yapmayı deneyin ertesi gün sistem açılır.

“Sistemde Kaydınız Bulunmuyor ya da Sistemi Kullanma Yetkiniz Yok. Sisteme Giriş İstek Talebiniz Kaydedildi. Lütfen 3 gün içinde tekrar deneyiniz” gibi bir uyarı ile karşılaşıyorum ne yapmalıyım?

AÇIKLAMA
a. İSG-KATİP’e giriş için Sosyal Sigortalar Kurumunda kayıtlı e-bildirge yönetici e-devlet şifresi ve TC kimlik numarasını kullanınız.
b. E-Bildirge yöneticisi güncellenmesi yapılmasına rağmen İSG-KATİP’e girilemiyorsa “E-Bildirge Kullanıcısını Güncelle” butonuna basarak sisteme giriş için 3 gün bekleyiniz.

“İlgili Kurumun Gerekli Bilgileri Alınamadı. (Örn: Nace Kodu, Tehlike Sınıfı). Lütfen İlgili Kurumun SGK kayıtlarını kontrol ediniz.” gibi bir uyarı çıkıyor ne yapmalıyım?

AÇIKLAMA
a. İlgili SGK Sicil numarası için e-bildirge ekranından Nace 6 lı kod seçimini gerçekleştiriniz.
b. Nace 6 lı kod seçimi gerçekleştirilmesine rağmen aynı uyarı ile karşılaşılıyorsa veri güncellemesi için Sosyal Sigortalar Kurumu İşveren Tescil Servisi ile iletişime geçiniz.

OSGB’lerde dışa görevlendirme yapılırken “Hizmet Alan Kurum Seçilemedi ya da İlgili Kurumun Gerekli Bilgileri Alınamadı” gibi bir uyarı ile karşılaşıyorum ne yapmalıyım?

AÇIKLAMA
Görevlendirme yapılacak işyeri Nace 6 lı kod ile ilgili problem yaşamaktadır. İşyerine ilgili SGK sicil numarası ile ilgili Nace 6 kod seçimi için bilgi veriniz. Eğer seçim yapıldıysa veri güncellemesi için Sosyal Sigortalar Kurumu İşveren Tescil Servisi ile iletişime geçilmesini sağlayınız.

OSGB’lerde dışa görevlendirme yapılırken filtreleme ekranında görevlendirme yapılacak işyeri bulunmasına rağmen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bilgileri alınamıyor ne yapmalıyım?

AÇIKLAMA
a. Görevlendirilecek personelin İSG-KATİP üzerinde kaydı mevcut değildir. İSG-KATİP birimi ile iletişime geçiniz.
b. Görevlendirilecek personel İSG-KATİP’e kayıtlı ise çalışma süresi işyeri için yeterli değildir.
Bu hususlar haricinde İSG-KATİP’de firmalara ait Nace 4 lü ve/veya 6 lı kod değişimi ve şirket e-bildirge yöneticisi atama/güncelleme yetkisi Sosyal Sigortalar Kurumu’nda bulunduğundan bu verilerin Sosyal Güvenlik Kurumu veri tabanında güncellenmesi ile ilgili Sosyal Sigortalar Kurumu İşveren Tescil Servisi ile iletişime geçmeleri gerekmektedir.




2 2826 XX XX XXXXXXX XXX XX XX şeklindeki SGK sicil numaralı işyerimizin 4'lü NACE kodunu güncellettik fakat İSG-KATİP’te NACE kodu hala düzelmedi düzeltebilir misiniz?

AÇIKLAMA
2 4322 XX XX XXXXXXX XXX XX XX olarak İSG-KATİP’e aktarılmış olup 6’lı NACE kodunun ise İSG-KATİP’te bulunmamaktadır.
6’lı NACE kodunun İSG-KATİP’e tanımlanabilmesi amacıyla öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu İşyeri Tescil Servisi ile iletişime geçilerek NACE alt sınıf girişinin yaptırılması gerekmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumunda yapılacak değişiklik neticesinde işlemleriniz İSG-KATİP üzerinden otomatik olarak yürütülecektir.

XXXXXXXXXXX TC Kimlik numaralı işyeri sahibiyim ama İSG-KATİP’e giriş yapamıyorum. Neden?

AÇIKLAMA
Hizmet alan işyerleri adına İSG-KATİP’te SGK e-Bildirge kullanıcıları yetkilendirilmiştir. İşyeriniz için SGK’da e-Bildirge hangi kişinin T.C. kimlik numarası üzerine kayıtlı ise o kişiye ait e-Devlet şifresiyle İSG-KATİP’e giriş yapılabilmektedir.

2 XXXX XX XX XXXXXXX XXX XX XX SGK sicil numarasına sahip iş yerimizde İSG-KATİP’e girmesini istediğimiz kişi XXXXXXXXXXX T.C. Kimlik numarasına sahip Ahmet Beydir. Sisteme tanımlayabilir misiniz?

AÇIKLAMA
2 XXXX XX XX XXXXXXX XXX XX XX SGK sicil numarasına sahip iş yerinizde, XXXXXXXXXXX T.C. Kimlik numarasına sahip kişinin e-Bildirge kullanıcısı olarak yetkili olmadığı tespit edilmiştir. Bu itibarla, Sosyal Güvenlik Kurumu İşveren Tescil Servisi ile iletişime geçilerek e-Bildirge yöneticisinin belirlemiş olduğunuz kişi olarak atanmasını talep etmeniz gerekmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumunda yapılacak değişiklik neticesinde İSG-KATİP üzerinden yapılacak işlemler otomatik olarak yürütülecektir.

Hizmet alan işyerlerinin İSG-KATİP işlemleri nasıl gerçekleşmektedir?

AÇIKLAMA
Hizmet alan işyerleri modülü, Türkiye’de faaliyet gösteren tüm işyerlerinin İSG hizmetlerini bildirmeleri için tasarlanmış olup Genel Müdürlüğümüz web sitesinde yayımlanmaktadır.
Modül üzerinde işyerleri ve İSG profesyonellerinin karşılıklı olarak yaptığı tüm sözleşmeler görüntülenebilmektedir.  

Hizmet Alan İşyerleri Kılavuzu İSG-KATİP İşlemleri Kılavuzu için tıklayınız.

İSG profesyonelleri (bireysel) ve eğiticilerin İSG-KATİP işlemleri nasıl gerçekleşmektedir?

AÇIKLAMA
İSG profesyonelleri ve eğiticiler modülünde, İSGGM tarafından yetkilendirilmiş olan işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, diğer sağlık personeli ve eğiticiler için hazırlanmış ortak ekranlar yer almaktadır. Modül üzerinde kullanıcıların karşılıklı olarak yaptıkları tüm sözleşmeler görüntülenebilmekte olup Genel Müdürlüğümüz web sitesinde yayımlanmaktadır.  

İSG Profesyonelleri (Bireysel) ve Eğiticilerin İSG-KATİP İşlemleri Kılavuzu için tıklayınız.

Ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin (OSGB) İSG-KATİP işlemleri nasıl gerçekleşmektedir?

AÇIKLAMA
Ortak sağlık ve güvenlik birimleri (OSGB) İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında yürütecekleri iş ve işlemleri, görevlendirdikleri sorumlu müdürlerinin kimlik bilgileri ve e-devlet şifresi ile İSG-KATİP sistemine girerek sözleşmelerini Genel Müdürlüğümüz web sitesinde yayımlanmakta olan kılavuz yardımıyla yapabilmektedirler.  

OSGB’lerin İSG-KATİP İşlemleri Kılavuzu için tıklayınız.



6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Hakkında Merak Edilenler

ÖZET - 1ÖZET - 21.BÖLÜM2.BÖLÜM2. ve 3.BÖLÜM4. ve 5.BÖLÜM
Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi ( OSGB ) Nedir?
OSGB ’ler, İş Sağlığı ve Güvenliği konularında şirketlerin yükümlülüklerini yerine getirmelerinde yardımcı olmak üzere Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş uzman kuruluşlardır. İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği‘nin 4. Madde’sinin (f) şıkkında: “Ortak sağlık ve güvenlik birimi (OSGB): İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini sunmak üzere, gerekli donanım ve personele sahip olan ve Bakanlıkça yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren şirketlerce kurulan ve işletilen müesseseleri,” olarak tanımlanmıştır. İşverenlerin yükümlülükleri (4857 sayılı İş Kanunu) nelerdir? İş Kanunu’nun 77. ve sonraki diğer önemli maddeleri gereği olarak; İşverenlerin, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla yükümlüdür.
İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu çerçevesinde temel yükümlülükler nelerdir?
6331 nolu yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, uluslararası bir standart olan OHSAS 18001 yönetim sistemini model alır. Temel kriterleri arasında yer alan risk analizleri, personel eğitimleri, düzeltici ve önleyici faaliyetler, kişisel koruyucu donanım ve benzeri ekipman tedariki, acil durum eylem planları, iş kazası ve meslek hastalıklarının kayıtları, sağlık kontrolleri, İSG profesyonelleri ve sağlık personeli istihdamı, iç ve dış denetimler ve benzeri unsurlar çerçevesinde, tüm kurumlarda İş Sağlığı ve Güvenliği’nin sağlıklı ve etkin bir biçimde uygulanabilmesine yönelik bir sistem oluşturulmasını zorunlu kılar.
İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu kimleri kapsamaktadır?
Kanunun amacı, “İşyerlerinde iş sağlığı ve Güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, sorumluluk, yetki , hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir ” olarak belirtilmiştir. Kanunun kapsamı ve etki alanı, yeniden tanımlanarak genişletilmiştir. Önceki İş Kanunu içerisindeki tanımda, en belirgin ve önce çıkan özellik, sanayiden sayılan ve devamlı olarak en az 50 işçi çalıştıran ve 6 aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerini kapsamaktaydı. Fakat 6331 nolu yeni kanun bu tanımı müstakil bir yasa haline getirerek kapsamını genişletmiştir. Bu tanım ile birlikte, artık 50 çalışan sınırı ve işin 6 aydan fazla sürekliliği temel tanım olmaktan çıkarılarak “Kamu ve özel sektöre ait tüm işyerleri ve işlere uygulanacaktır” denilmiştir. Böylece, etki alanı genişleyen kanunun içerisine İş Kanunu, Deniz İş Kanunu, Meslek Eğitim Kanunu, Devlet Memurları Kanunu, Borçlar Kanunu çalışanlarına, bu işyerlerinin ve işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerlere de dahil olmak üzere tüm çalışanlarına ve faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanacaktır. Kanun yalnızca, afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetlerini, ev hizmetleri, yanında başkaca kimseyi çalıştırmayan esnaf ile iyileştirme kapsamında çalışan tutuklu ve hükümlüleri kapsam dışında tutmaktadır. Bunların haricinde tek bir personel çalıştıran kurumlar dahi, iş hacmi, çapı ve sektörü ne olursa olsun bu kanun kapsamında yer almakta ve dolayısıyla hem kanunun getirdiği yükümlülüklerden, hem de cezai yaptırımlardan sorumlu tutulmaktadır.
İş Sağlığı ve Güvenliği profesyonellerinin sorumlulukları nelerdir?
İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinin temel görevi, işyerindeki tehlikeleri ve bu tehlikelerden doğabilecek riskleri ortaya çıkartarak, alınması gereken tedbirleri belirlemektir. İş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunan kuruluşlar ve İSG profesyonelleri, işverenlere karşı sorumludur. Bu sorumluluktan dolayı İSG profesyonelleri, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili hususları işverene iletmek ve işverence uyulmayan hayati tehlike arz eden riskleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bildirmek ile yükümlüdür.
İş kazası ve meslek hastalıkları nasıl tespit edilir?
İşverenler, tüm iş kazaları ve meslek hastalıklarının kaydını tutmak, gerekli incelemeleri yaparak rapor hazırlamak ve son dakika önlenmiş olayların dahi değerlendirmesini yapmak ile yükümlüdür. Böylece yaşanan olumsuz deneyimlerin tekrarlanmaması ve oluşabilecek zararların önüne geçilmesi sağlanacaktır. İşyeri hekimi ve sağlık görevlileri tarafından meslek hastalığı ön tanısı konulan vakalar, yetkili sağlık birimlerine sevk edileceklerdir. İş kazası ve meslek hastalıkları artık sadece sosyal güvenlik kurumuna bildirilecektir. Yetkili sağlık birimleri ise iş kazaları ve teşhis koydukları meslek hastalıklarını 10 gün içinde sosyal güvenlik kurumuna bildireceklerdir.
İş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi kimidir?
İşyerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği için işverene önerilerde bulunacak, gerekli tedbirlerin alınmasını istemek gibi konularda işyerindeki tüm çalışanlarla işveren arasındaki iletişimi sağlayacak bir iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi görevlendirilecektir. Çalışan temsilcisi, çalışanlar arasında yapılacak seçimle veya seçimle belirlenemediği durumda atama yoluyla belirlenecektir
İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI AYLIK ÇALIŞMA SÜRESİNİN HESAPLANMASI NASIL YAPILMAKTADIR?
İş güvenliği uzmanı süre hesaplaması 29 Aralık 2012 Cumartesi günü Resmi Gazete’de yayınlanan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik’in “iş güvenliği uzmanının çalışma süreleri” adlı 12. maddesine göre yapılır. Bu maddeye göre, 10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışan başına yılda en az 60 dakika. Diğer işyerlerinde, Az tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 6 dakika. Tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 8 dakika. Çok tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 12 dakika. iş güvenliği uzmanı bulundurmak zorundadır.
İŞYERİ HEKİMİ AYLIK ÇALIŞMA SÜRESİNİN HESAPLANMASI NASIL YAPILMAKTADIR?
MADDE 12 – (1) İşyeri hekimleri, bu Yönetmelikte belirtilen görevlerini yerine getirmek için aşağıda belirtilen sürelerde görev yaparlar: 10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışan başına yılda en az 25 dakika. Diğer işyerlerinden: Az tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 4 dakika. Tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 6 dakika. Çok tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 8 dakika. Az tehlikeli sınıfta yer alan 2000 ve daha fazla çalışanı olan işyerlerinde her 2000 çalışan için tam gün çalışacak en az bir işyeri hekimi görevlendirilir. Çalışan sayısının 2000 sayısının tam katlarından fazla olması durumunda geriye kalan çalışan sayısı göz önünde bulundurularak birinci fıkrada belirtilen kriterlere uygun yeteri kadar işyeri hekimi ek olarak görevlendirilir. Tehlikeli sınıfta yer alan 1500 ve daha fazla çalışanı olan işyerlerinde her 1500 çalışan için tam gün çalışacak en az bir işyeri hekimi görevlendirilir. Çalışan sayısının 1500 sayısınıntam katlarından fazla olması durumunda geriye kalan çalışan sayısı göz önünde bulundurularak birinci fıkrada belirtilen kriterlere uygun yeteri kadar işyeri hekimi ek olarak görevlendirilir. Çok tehlikeli sınıfta yer alan 1000 ve daha fazla çalışanı olan işyerlerinde her 1000 çalışan için tam gün çalışacak en az bir işyeri hekimi görevlendirilir. Çalışan sayısının 1000 sayısının tam katlarından fazla olması durumunda geriye kalan çalışan sayısı göz önünde bulundurularak birinci fıkrada belirtilen kriterlere uygun yeteri kadar işyeri hekimi ek olarak görevlendirilir.
DİĞER SAĞLIK PERSONELİ AYLIK ÇALIŞMA SÜRESİNİN HESAPLANMASI NASIL YAPILMAKTADIR?
Diğer sağlık personeli süre hesaplaması 20 Temmuz 2013 Cumartesi günü Resmi Gazete’de yayınlanan İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik’in “Diğer Sağlık Personelinin Çalışma Süreleri” adlı 19. maddesine göre yapılır. Bu maddeye göre, 10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli veya tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışan başına yılda en az 25 dakika. Diğer işyerlerinde, Az tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 6 dakika Tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 9 dakika Çok tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 12 dakika diğer sağlık personeli bulundurmak zorundadır.
İş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi kimdir?
İş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi kimidir?
İş Güvenliği Uzmanının Görevleri Nelerdir?
İşverene yazılı olarak bildirilen iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirlerden hayati tehlike arz edenlerin, iş güvenliği uzmanı tarafından belirlenecek makul bir süre içinde işveren tarafından yerine getirilmemesi hâlinde, bu hususu işyerinin bağlı bulunduğu çalışma ve iş kurumu il müdürlüğüne bildirmek. İşyerinde belirlediği hayati tehlikenin ciddi ve önlenemez olması ve bu hususun acil müdahale gerektirmesi halinde işin durdurulması için işverene başvurmak. Görevi gereği işyerinin bütün bölümlerinde iş sağlığı ve güvenliği konusunda inceleme ve araştırma yapmak, gerekli bilgi ve belgelere ulaşmak ve çalışanlarla görüşmek. Görevinin gerektirdiği konularda işverenin bilgisi dâhilinde ilgili kurum ve kuruluşlarla işyerinin iç düzenlemelerine uygun olarak işbirliği yapmak
OSGB'nin Görevleri ve Yetkileri Nelerdir?
1.OSGB’ler, işyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak amacıyla; a) İşyerinde sağlık ve güvenlik risklerine karşı yürütülecek her türlü koruyucu, önleyici ve düzeltici faaliyeti kapsayan çalışma ortamı gözetiminden, b) İşçilerin sağlığını korumak ve geliştirmek amacı ile işçilere verilecek sağlık gözetiminden, c) İşçilerin iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ve bilgilendirilmelerinden, ç) İşyerinde kaza, yangın, doğal afet ve bunun gibi acil müdahale gerektiren durumların belirlenmesi, acil durum planının hazırlanması, ilkyardım ve acil müdahale bakımından yapılması gereken uygulamaların organizasyonu ve ilgili diğer birim, kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılmasından, d) Çalışma ortamının gözetimine ve işçilerin sağlık gözetimine ait bütün bilgilerin kayıt altına alınmasından, e) İşçilerin yaptıkları işler, işyerinde yapılan risk değerlendirme sonuçları ve maruziyet bilgileri ile işe giriş muayeneleri, periyodik sağlık muayeneleri sonuçları ve iş kazaları ile meslek hastalıkları kayıtlarının, işyerindeki kişisel sağlık dosyalarında gizlilik ilkesine uyularak saklanmasından, sorumludurlar. İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunmak üzere OSGB’lerce görevlendirilen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı tarafından muhafaza edilmesi gereken onaylı defter suretleri, OSGB arşivinde tutulur ve istenmesi halinde denetime yetkili memurlara sunulur. Kendilerinden talep edilmese dahi, sözleşme süresi sonunda bütün kayıt ve dosyalar OSGB’lerce işverene teslim edilir. OSGB’ler bu hizmetlerin sağlanması sırasında işin normal akışını aksatmamaya özen gösterirler. OSGB’ler, işverenin, işçilerin ve bulunması halinde iş sağlığı ve güvenliği kurulunun, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kayıt ve istatistiklere ulaşabilmesini sağlar. OSGB’ler, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin tamamını veya bir kısmını başka bir kişi veya kuruma devredemezler.
İş sağlığı ve güvenliği kanunu kimleri kapsamaktadır?
Kamu ve özel sektörde çalışan herkes, çırak ve stajyerler dahil kanundan yararlanabilmektedir. Kişinin bulunduğu işyerindeki çalışan sayısı ve işyeri türü kanundan yararlanmasına engel olmayacaktır. Her çalışan, iş Sağlığı ve güvenliği ile ilgili uygulamalardan faydalanacak ve bütün işyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamları oluşturulacaktır.
İSG (İş Sağlığı ve Güvenliği) profesyonellerinin sorumlulukları nelerdir?
İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinin temel görevi, işyerindeki tehlikeleri ve bu tehlikelerden doğabilecek riskleri ortaya çıkartarak, alınması gereken tedbirleri belirlemektir. İş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunan kuruluşlar ve İSG profesyonelleri, işverenlere karşı sorumludur. Bu sorumluluktan dolayı İSG profesyonelleri, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili hususları işverene iletmek ve işverence uyulmayan hayati tehlike arz eden riskleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bildirmek ile yükümlüdür.
İş yerinde risk değerlendirmesi neyi amaçlar?
Genç, yaşlı, engelli, gebe, emziren çalışanlar ve kadın çalışanlar gibi öncelikli grupta yer alan çalışanların durumunun risk değerlendirmesinde özellikle dikkate alınması sağlanmış ve alınan önlemlerin çalışanlara uygun olma zorunluluğu getirilmiştir. Buradan yola çıkarak, çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal, yapı işleri ve tehlikeli kimyasallarla çalışılan sektörler veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılmaması işi durdurma sebebi sayılacaktır.
Küçük işletmeler yeni kanundan nasıl yararlanabilir?
Kamu kurumları hariç 10’dan az çalışanı olan ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin, ekonomik sürdürülebilirliklerinin sağlanması amacıyla, İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesinde, Bakanlık maddi destekte bulunacaktır.
İş kazası ve meslek hastalıkları nasıl tespit edilir?
İşverenler, tüm iş kazaları ve meslek hastalıklarının kaydını tutmak, gerekli incelemeleri yaparak rapor hazırlamak ve son dakika önlenmiş olayların dahi değerlendirmesini yapmak ile yükümlüdür. Böylece yaşanan olumsuz deneyimlerin tekrarlanmaması ve oluşabilecek zararların önüne geçilmesi sağlanacaktır. İşyeri hekimi ve sağlık görevlileri tarafından meslek hastalığı ön tanısı konulan vakalar, yetkili sağlık birimlerine sevk edileceklerdir. İş kazası ve meslek hastalıkları artık sadece sosyal güvenlik kurumuna bildirilecektir. Yetkili sağlık birimleri ise iş kazaları ve teşhis koydukları meslek hastalıklarını 10 gün içinde sosyal güvenlik kurumuna bildireceklerdir.
İşyerlerinde, acil durum sorumlulukları nelerdir?
İlkyardım, yangınla mücadele, kişilerin tahliyesi, ciddi ve yakın tehlikeyle karşılaşılması gibi durumlar için önceden planlama ve hazırlık yapılması işyerlerinin yükümlülükleri arasındadır. Bu yükümlülükle birlikte, hayati ve özel tehlike bulunan yerlere yeterli bilgi ve talimatı olmayan çalışanların girmemesi için de gerekli tedbirlerin alınması sağlanmış ve oluşabilecek kayıpların önüne geçilmiştir.
Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği için nasıl bir eğitim alır?
İşveren, tüm çalışanlarını iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilgilendirmekle yükümlüdür. İş ya da işyeri değişikliği, uzun süreli izin, kullanılan donanım ya da malzemelerin değişikliği ardından, yeni çalışma koşullarına yönelik olarak çalışan eğitim alacak ve düzenli aralıklarla bu eğitimler tekrarlanacaktır. Aynı zamanda tüm çalışanlar, işyerinde karşılaşabilecekleri her durum hakkında olduğu gibi, hak ve sorumlulukları ile ilgili de bilgilendirilecektir. Çalışanlar için bir başka zorunlu eğitim ise mesleki eğitim olarak belirlenmiştir. Tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinde çalışacak olanların, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgelemeleri şart olmuştur. Böylece iş sağlığı ve güvenliği, mesleki eğitimle de desteklenmiştir. Eğitim maliyetlerinin çalışana yansıtılmaması ve eğitim süresinin iş süresinden sayılması sağlanmıştır.
Çalışanların yeni hakları nelerdir?
Çalışanların; verilen talimatlara uymak, kişisel koruyucu donanımları doğru kullanmak ve işbirliği yapmak gibi, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yükümlülükleri düzenlenmiştir. Ciddi ve yakın tehlikeyle karşı karşıya kalma ve talep edilmesine rağmen gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda çalışanlar, çalışmaktan kaçınma hakkına sahip olmuşlardır. Çalışanın, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmadığı dönemin ücretini alması ve gerek kanunlardan gerek ise iş sözleşmelerinden doğan haklarının kısıtlanmaması sağlanmıştır.
Kanunun Amacı Nedir?
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir.
Kanun Kimleri Kapsar/Kapsamaz
MADDE 2 – (1) Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır. (2) Ancak aşağıda belirtilen faaliyetler ve kişiler hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz: a) Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri. b) Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri. c) Ev hizmetleri. ç) Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar. d) Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan işyurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri. e) (Ek: 10/9/2014-6551/15 md.) Denizyolu taşımacılığı yapan araçların uluslararası seyrüsefer hâlleri.
Çalışan Temsilcisi/Destek Elemanı/Genç Çalışan Kimdir?
MADDE 3 – (1) Bu Kanunun uygulanmasında; c) Çalışan temsilcisi: İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalara katılma, çalışmaları izleme, tedbir alınmasını isteme, tekliflerde bulunma ve benzeri konularda çalışanları temsil etmeye yetkili çalışanı, ç) Destek elemanı: Asli görevinin yanında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili önleme, koruma, tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda özel olarak görevlendirilmiş uygun donanım ve yeterli eğitime sahip kişiyi, e) Genç çalışan: Onbeş yaşını bitirmiş ancak onsekiz yaşını doldurmamış çalışanı, ifade eder.
İş güvenliği Uzmanı/İşyeri Hekimi/İşyeri Hemşiresi/Teknik Eleman Kimdir?
MADDE 3 – (1) Bu Kanunun uygulanmasında; f) (Değişik: 12/7/2013-6495/101 md.) İş Güvenliği Uzmanı: Usul ve esasları yönetmelikle belirlenen, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip, Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında çalışma hayatını denetleyen müfettişler ile mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik elemanı, ı) İşyeri hekimi: İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, işyeri hekimliği belgesine sahip hekimi, s) (Değişik: 12/7/2013-6495/101 md.) Teknik eleman: Teknik öğretmen, fizikçi, kimyager ve biyolog unvanına sahip olanlar ile üniversitelerin iş sağlığı ve güvenliği programı mezunlarını, ş) İşyeri hemşiresi: 25/2/1954 tarihli ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanununa göre hemşirelik mesleğini icra etmeye yetkili, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş işyeri hemşireliği belgesine sahip hemşire/sağlık memurunu, ifade eder.
İSGB ve OSGB nedir?
MADDE 3 – (1) Bu Kanunun uygulanmasında; i) İşyeri sağlık ve güvenlik birimi: İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek üzere kurulan, gerekli donanım ve personele sahip olan birimi, m) Ortak sağlık ve güvenlik birimi: Kamu kurum ve kuruluşları, organize sanayi bölgeleri ile Türk Ticaret Kanununa göre faaliyet gösteren şirketler tarafından, işyerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini sunmak üzere kurulan gerekli donanım ve personele sahip olan ve Bakanlıkça yetkilendirilen birimi, ifade eder.
Tehlike/Risk ve Risk Değerlendirmesi nedir?
MADDE 3 – (1) Bu Kanunun uygulanmasında; o) Risk: Tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gelme ihtimalini, ö) Risk değerlendirmesi: İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli çalışmaları, p) Tehlike: İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek, çalışanı veya işyerini etkileyebilecek zarar veya hasar verme potansiyelini, ifade eder.
İşverenin Kanun Kapsamındaki Zorunluluğu Nelerdir?
MADDE 6 – (1) Mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunulmasına yönelik çalışmaları da kapsayacak, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sunulması için işveren; a) Çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve (Ek ibare: 10/9/2014-6551/16 md.) on ve daha fazla çalışanı olan çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde diğer sağlık personeli görevlendirir. Çalışanları arasında belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması hâlinde, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirebilir. Ancak belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olması hâlinde, tehlike sınıfı ve çalışan sayısı dikkate alınarak, bu hizmetin yerine getirilmesini kendisi üstlenebilir. (Ek cümle: 10/9/2014-6551/16 md.) Belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olmayan ancak 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri işverenleri veya işveren vekili tarafından Bakanlıkça ilan edilen eğitimleri tamamlamak şartıyla işe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler hariç iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütebilirler.
İş Sağlığı ve Güvenlii Kapsamında, Devlet Desteğinden Yararlanma Koşulları
MADDE 7 – (1) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için, Bakanlıkça aşağıdaki şartlarla destek sağlanabilir: a) Kamu kurum ve kuruluşları hariç ondan az çalışanı bulunanlardan, çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri faydalanabilir. Ancak, Bakanlar Kurulu, ondan az çalışanı bulunanlardan az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin de faydalanmasına karar verebilir. b) Giderler, iş kazası ve meslek hastalığı bakımından kısa vadeli sigorta kolları için toplanan primlerden kaynak aktarılmak suretiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından finanse edilir. c) Uygulamada, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları esas alınır. ç) Bu Kanun ve diğer mevzuat gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde; istihdam ettiği kişilerin sigortalılık bildiriminde bulunmadığı tespit edilen işverenlerden, tespit tarihine kadar yapılan ödemeler yasal faizi ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumunca tahsil edilir ve bu durumdaki işverenler, sağlanan destekten üç yıl süreyle faydalanamaz. d) Uygulamaya ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye, uygulamayı yönlendirmeye ve doğabilecek sorunları çözmeye Bakanlık yetkilidir. (2) Aşağıdaki konular ile bunlara ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenir: a) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için sağlanacak desteğin uygulanması. b) Destek sağlanacak ondan az çalışanı bulunan işyerlerinin özellikleri göz önünde bulundurularak; Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenecek iş sağlığı ve güvenliği hizmet bedellerinin tespiti, destek olunacak kısmı ve ödenme şekli. c) Destekten faydalanabilecek işyerlerinin taşıması gereken şartlar. ç) İş sağlığı ve güvenliği hizmeti verecek kuruluşların özellikleri. (3) Etkinlik ve sürekliliğin sağlanması amacıyla; Bakanlık tarafından Sağlık Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve ilgili meslek kuruluşlarıyla iş birliği yapılabilir.
Tehlike Sınıfın Belirlenmesi Nasıl Gerçekleştirilir?
MADDE 9 – (1) İşyeri tehlike sınıfları; 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 83 üncü maddesine göre belirlenen kısa vadeli sigorta kolları prim tarifesi de dikkate alınarak, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürünün Başkanlığında ilgili taraflarca oluşturulan komisyonun görüşleri doğrultusunda, Bakanlıkça çıkarılacak tebliğ ile tespit edilir. (2) İşyeri tehlike sınıflarının tespitinde, o işyerinde yapılan asıl iş dikkate alınır.
Risk Değerlendirme Hususları
MADDE 10 – (1) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür. Risk değerlendirmesi yapılırken aşağıdaki hususlar dikkate alınır: a) Belirli risklerden etkilenecek çalışanların durumu. b) Kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal madde ve müstahzarların seçimi. c) İşyerinin tertip ve düzeni. ç) Genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu.
Acil durum planları, yangınla mücadele ve ilk yardım Hususları Nelerdir?
MADDE 11 – (1) İşveren; a) Çalışma ortamı, kullanılan maddeler, iş ekipmanı ile çevre şartlarını dikkate alarak meydana gelebilecek acil durumları önceden değerlendirerek, çalışanları ve çalışma çevresini etkilemesi mümkün ve muhtemel acil durumları belirler ve bunların olumsuz etkilerini önleyici ve sınırlandırıcı tedbirleri alır. b) Acil durumların olumsuz etkilerinden korunmak üzere gerekli ölçüm ve değerlendirmeleri yapar, acil durum planlarını hazırlar. c) Acil durumlarla mücadele için işyerinin büyüklüğü ve taşıdığı özel tehlikeler, yapılan işin niteliği, çalışan sayısı ile işyerinde bulunan diğer kişileri dikkate alarak; önleme, koruma, tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda uygun donanıma sahip ve bu konularda eğitimli yeterli sayıda kişiyi görevlendirir, araç ve gereçleri sağlayarak eğitim ve tatbikatları yaptırır ve ekiplerin her zaman hazır bulunmalarını sağlar. ç) Özellikle ilk yardım, acil tıbbi müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele konularında, işyeri dışındaki kuruluşlarla irtibatı sağlayacak gerekli düzenlemeleri yapar.
Çalışmaktan Kaçınma Hakkı Nedir?
MADDE 13 – (1) Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul acilen toplanarak, işveren ise derhâl kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirilir. (2) Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır. (3) Çalışanlar ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda birinci fıkradaki usule uymak zorunda olmaksızın işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gider. Çalışanların bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz. (4) İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebilir. Toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu personeli, bu maddeye göre çalışmadığı dönemde fiilen çalışmış sayılır. (5) Bu Kanunun 25 inci maddesine göre işyerinde işin durdurulması hâlinde, bu madde hükümleri uygulanmaz.
İş Kazası ve Meslek Hastalığı Kayıt ve Bildirim Hususları Nelerdir?
MADDE 14 – (1) İşveren; a) Bütün iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutar, gerekli incelemeleri yaparak bunlar ile ilgili raporları düzenler. b) İşyerinde meydana gelen ancak yaralanma veya ölüme neden olmadığı halde işyeri ya da iş ekipmanının zarara uğramasına yol açan veya çalışan, işyeri ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olan olayları inceleyerek bunlar ile ilgili raporları düzenler. (2) İşveren, aşağıdaki hallerde belirtilen sürede Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunur: a) İş kazalarını kazadan sonraki üç iş günü içinde. b) Sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde. (3) İşyeri hekimi veya sağlık hizmeti sunucuları; meslek hastalığı ön tanısı koydukları vakaları, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevk eder. (4) Sağlık hizmeti sunucuları kendilerine intikal eden iş kazalarını, yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları ise meslek hastalığı tanısı koydukları vakaları en geç on gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir. (5) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir.
İşe Giriş Raporunun ve Diğer Sağlık Gözetim Koşulları Nelerdir?
MADDE 15 – (1) İşveren; a) Çalışanların işyerinde maruz kalacakları sağlık ve güvenlik risklerini dikkate alarak sağlık gözetimine tabi tutulmalarını sağlar. b) Aşağıdaki hallerde çalışanların sağlık muayenelerinin yapılmasını sağlamak zorundadır: 1) İşe girişlerinde. 2) İş değişikliğinde. 3) İş kazası, meslek hastalığı veya sağlık nedeniyle tekrarlanan işten uzaklaşmalarından sonra işe dönüşlerinde talep etmeleri hâlinde. 4) İşin devamı süresince, çalışanın ve işin niteliği ile işyerinin tehlike sınıfına göre Bakanlıkça belirlenen düzenli aralıklarla. (2) Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan (Değişik ibare: 10/9/2014-6551/17 md.) işlerde çalışacaklar, yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatılamaz. (3) (Değişik birinci cümle: 10/9/2014-6551/17 md.) Bu Kanun kapsamında alınması gereken sağlık raporları işyeri hekiminden alınır. 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli işyerleri için ise kamu hizmet sunucuları veya aile hekimlerinden de alınabilir. Raporlara itirazlar Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen hakem hastanelere yapılır, verilen kararlar kesindir. (4) Sağlık gözetiminden doğan maliyet ve bu gözetimden kaynaklı her türlü ek maliyet işverence karşılanır, çalışana yansıtılamaz. (5) Sağlık muayenesi yaptırılan çalışanın özel hayatı ve itibarının korunması açısından sağlık bilgileri gizli tutulur.
Çalışan Temsilcisi Koşulları ve Seçim Kriterleri
MADDE 20 – (1) İşveren; işyerinin değişik bölümlerindeki riskler ve çalışan sayılarını göz önünde bulundurarak dengeli dağılıma özen göstermek kaydıyla, çalışanlar arasında yapılacak seçim veya seçimle belirlenemediği durumda atama yoluyla, aşağıda belirtilen sayılarda çalışan temsilcisini görevlendirir: a) İki ile elli arasında çalışanı bulunan işyerlerinde bir. b) Ellibir ile yüz arasında çalışanı bulunan işyerlerinde iki. c) Yüzbir ile beşyüz arasında çalışanı bulunan işyerlerinde üç. ç) Beşyüzbir ile bin arasında çalışanı bulunan işyerlerinde dört. d) Binbir ile ikibin arasında çalışanı bulunan işyerlerinde beş. e) İkibinbir ve üzeri çalışanı bulunan işyerlerinde altı. (2) Birden fazla çalışan temsilcisinin bulunması durumunda baş temsilci, çalışan temsilcileri arasında yapılacak seçimle belirlenir. (3) Çalışan temsilcileri, tehlike kaynağının yok edilmesi veya tehlikeden kaynaklanan riskin azaltılması için, işverene öneride bulunma ve işverenden gerekli tedbirlerin alınmasını isteme hakkına sahiptir. (4) Görevlerini yürütmeleri nedeniyle, çalışan temsilcileri ve destek elemanlarının hakları kısıtlanamaz ve görevlerini yerine getirebilmeleri için işveren tarafından gerekli imkânlar sağlanır. (5) İşyerinde yetkili sendika bulunması hâlinde, işyeri sendika temsilcileri çalışan temsilcisi olarak da görev yapar.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulunun Oluşturulma Koşulları Nelerdir?
MADDE 22 – (1) Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde işveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere kurul oluşturur. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun kurul kararlarını uygular. (2) Altı aydan fazla süren asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hallerde; a) Asıl işveren ve alt işveren tarafından ayrı ayrı kurul oluşturulmuş ise, faaliyetlerin yürütülmesi ve kararların uygulanması konusunda iş birliği ve koordinasyon asıl işverence sağlanır. b) Asıl işveren tarafından kurul oluşturulmuş ise, kurul oluşturması gerekmeyen alt işveren, koordinasyonu sağlamak üzere vekâleten yetkili bir temsilci atar. c) İşyerinde kurul oluşturması gerekmeyen asıl işveren, alt işverenin oluşturduğu kurula iş birliği ve koordinasyonu sağlamak üzere vekâleten yetkili bir temsilci atar. ç) Kurul oluşturması gerekmeyen asıl işveren ve alt işverenin toplam çalışan sayısı elliden fazla ise, koordinasyonu asıl işverence yapılmak kaydıyla, asıl işveren ve alt işveren tarafından birlikte bir kurul oluşturulur. (3) Aynı çalışma alanında birden fazla işverenin bulunması ve bu işverenlerce birden fazla kurulun oluşturulması hâlinde işverenler, birbirlerinin çalışmalarını etkileyebilecek kurul kararları hakkında diğer işverenleri bilgilendirir.
Sağlık Raporlarının Geçerliliği
GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Çalışanlar için, 4857 sayılı Kanun ve diğer mevzuat gereği daha önce alınmış bulunan periyodik sağlık raporları süresi bitinceye kadar geçerlidir.
Belgelendirme ve İptallar
MADDE 31 – (1) İş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunan, ölçüm ve analizleri yapan kişi, kurum, kuruluşlar ve eğitim kurumları ile ilgili olarak yetkilendirme ve belgelendirme bedelleri, bu kişi ve kurumlara getirilen kuralların ihlali hâlinde hafif, orta ve ağır ihtar olarak kayda alınması ile yetki belgelerinin geçerliliğinin doğrudan veya ihtar puanları esas alınarak askıya alınması ve iptaline dair usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.
İş güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü
GEÇİCİ MADDE 4 – (1) Bu Kanunun 8 inci maddesinde belirtilen çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde (A) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü, bu işyerlerinde Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört yıl süreyle (B) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi; tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise (B) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü, bu işyerlerinde Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle (C) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi kaydıyla yerine getirilmiş sayılır. (2) (Ek: 12/7/2013-6495/55 md.) Bakanlık, usul ve esaslarını belirlemek kaydıyla, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olanlara, Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenmiş olan prim gün sayısı ile sahip oldukları belge sınıfı gibi hususları dikkate alarak üst sınıflardaki iş güvenliği uzmanlığı belgesi alabilmeleri için fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmak şartıyla en fazla iki sınav hakkı verilmesine dair gerekli düzenlemeyi yapmaya yetkilidir.